16 Temmuz 2013 Salı

Stoacılık, Mutlulukculuk



stoacılara göre, mutluluk dışsal olaylara karşı doğru zihinsel yaklaşımda bulunmakla ilişkilidir. doğru girişim niyetine sahip olmak yeterlidir. dışsal şartlar başarıyı engelleyebilir ama mutluluk içeriden gelir.

eğer bir kişi kendi doğasına, hayattaki konumuna ve görevlerine uygun bir biçimde hareket eder ve seçimler yaparsa, mutluluğu başarabilir. zira bu aynı zamanda tanrının da planıdır. bu anlamıyla, doğa ve tanrı eşdeğerdir ve logos yani akıldır) eğer kişi doğru biçimde düşünürse, onun planını (nedenini ve aklını) tanıyacaktır.

bunu ancak kişi kendisi için yapabilir, bir başkası onun için yapamaz. bu bakımdan stoacılar kendine güvene, kendine yetinmeye büyük önem vermişlerdir. kişinin mutluluğu ancak kendi eylemlerine ve sadece tek başına kendi düşüncelerine bağlıdır.

bu nedenlerle stoa felsefesi yazgı ya büyük önem verir. tanrı her yerdedir ve herşeyin düzeninde yer alır. doğa ya da tanrı bu bakış açısıyla akılcı ve yardımcıdır. dolayısıyla, aklını kullanan kişi yazgısını tanrının planının bir parçası olarak kabul eder,bu planın kendisi için iyi olduğunun farkındadır.

stoacılar tanrının doğanın her yerine nüfuz etmiş olduğunu ve herşeyin bir plan ya da logos tarafından kontrol edildiğini düşünmüşlerdir. akılcı olmayan aşırılıklardan uzak durmak, duygusal aşırılıklardan uzak durmak, hayatın doğal akılcılığına güven ve kişinin kendi kendine yetebilme yönünde doğru eylemde bulunma istekliliği stoa düşünürünün temel dayanak noktalarıdır.



-

Stoacılığın büyük ilkesi doğaya uygun davranmak’tır. Doğa, eşdeyişle her şey tanrıdır. (vahdet-i vücut, panteizm). Doğaya uygun davranmak, usa uygun davranmak ve dolayısıyla insanın kendi kendisine uygunluğu demektir. En doğru seçen, sabırla katlanan, en ölçülü ve en adaletli üleştirici doğadır (Zenon’un dört ana erdemi: Doğru seçim, sabırla katlanma, ölçülü olma, adaletle üleştirme). Mutluluk bilgelite, bilgelik doğaya uygun davranmaktadır.

Bilgeliğe teorik ve pratik erdemi elde ederek varılır. Teorik erdem, nesnelerin kendiliği üstünde doğru bilgi edinmektir. Pratik erdem, usa uygun davranmaktır. Bu iki erdem birbirlerine sıkıca bağlıdırlar. Nesnelerin kendiliği üzerinde doğru bilgi edinilmezse usa uygun davranılamaz. Bilge, kendi kendine yeterlidir. Doğalaşan bilge bir kaya parçasının mutluluğuna erişmiştir, artık onu hiçbir şey sarsamaz ve yıkamaz. Tasarımlardan (katalepsis) ve sanılardan (doxa) kurtulmuş bir akıl, açık seçik doğa bilgisini (episteme) edinebilir. Açık seçik doğa bilgisi de insana yaşamak ve mutlu olmak için en doğru ölçüyü verecektir.

Stoa Yunanca, direklere dayanmış açık bir dehliz anlamındadır. 


-

Dengesizliklerin kurbanı olan insanoğlu, doğal düzene yeterince yakın değil. Oysa doğal düzene saygı, bilgeliğin kendisidir; kusursuz ve eksiksiz bir mutluluğun kaynağıdır. İnsanın durumundan kaçması değil, tam tersine onu üstlenmesi gerekiyor. Evrensel olanı göz önünde bulunduran böyle bir tutum, göreli yararı ve değeri anlama imkânını sağlayacaktır.

Her bilgi, duyulur verilerden kaynaklanır

Nesnelerin ruhta doğurdukları tasarımlarla, ruhun bunlara dayanarak kurduğu ve önermelerin içeriğini oluşturan tasarımları birbirlerinden ayırt etmek gerekir

Evren, tüm olarak akıl tarafından yönetilen bir beden'dir ve bu beden bütün öteki bedenlere yayılarak onların bir aradalığını sağlar

MUTLULUK, TEDİRGİNLİĞİN YOKLUĞUDUR (ATARAKSİYA).

-

Kaynaklar

http://eksisozluk.com/stoacilik--138260
http://www.hakankirkoglu.com/c/kahince.asp?id=37
http://www.felsefe.gen.tr/felsefe_sozlugu/s/stoacilik_nedir_ne_demektir.asp
http://babasozluk.blogspot.com/2011/01/stoaclk-ve-epikurosculuk-bu-dunyada.html

0 yorum:

Yorum Gönder