23 Ocak 2014 Perşembe

Bir çocuk türüyüz biz

İnsan adı çocuk olduğunda dünyada;
İnsanın adı çocuk olduğunda;
İnsan türünün adı tür adı olarak "çocuk" olduğunda;

--
çocuk oğlu/kızı çocuk;
çocuk çocuğu çocuk olduğunda/olduğumuzda;

--
çocuğumuz anamız babamız olduğunda;

--
her yaştan çocuk olduğunda ve
hiç çocuk kalmadığında/ çocuk olmayan kalmadığında/
yaş ya da yaş sayımı/bilimi kalmadığında;

--
Örn; Bilim çocukları, çocukoğlu; yeryüzündeki çocuk nüfusunun, artan çocuk nüfusu;

---
Bir çocuk türüyüz biz ya da bir tür çocuğuz biz;
çocuk olmak mesela;
çocuk-u kamil mesela ama bu değil;
çocuk-u çocuk olmak; işte mesele;
işte bütün mesele, bütün mesele bu

---
gezegenini adı da çocuk olmalı mesela;
hatta evrenin adı;
hatta varoluşun adı çocuk olmalı;
çocuk için yaratılmış çocuk olur o zaman her şey;

BİR ÇOCUK TÜRÜYÜZ BİZ;

Gelişmiş bir çocuk türü;
Ya da bir tür gelişmiş/evrimleşmiş çocuk
Eskiden çocuktuk;
Kökenlerimiz ta çocukluğa dayanır,
Atamız, öncemiz, evveliyatımız, türümüz kökenimiz, çocukluktur bizim;
Çocukluktan yapıldık biz, her şeyde öyle;
(Taa) Çocukluktan geliriz biz;
Kimse bilmez ama bunu;
Siz siz olun bu sırrı iyi saklayın,
Bu bilgiyi herkes vermeyin;
Bırakın kazı yapsınlarda, geçmişi araştırsınlarda (savaşsınlarda) (bilim yapsınlarda) öylece bulsunlar onlar;

Aslımıza mı dönmeliyiz, özümüze mi dönmeliyiz;
Bir çocuk türüyüz biz;

Nefes almak;

Bu dünyada;
Bir nefes almak;
Bir nefes almak ama,
Bedenin yeni yapılmış,
-bir çocuk bedeni gibi;
açıldıkça açılıyor ciğer, doldukça doluyor hava;
hava ki bildiğin hava;
bir makine gibi rahat ve doğal-incinmesiz;
ağacın (gökyüzünü) doğal soluması gibi,
nefes seni boğmadan;
özgürce;
gökyüzünü içmek gibi nefes almak;

---

bu dünyada hiç bir çocuk,
hiç bir çocuğu incitmemiş gibi,
parka gelmiş çocuklar gibi; bu dünyayay bi an inmiş/gelmiş;
vursanda kırılmayan oyuncaklar gibi,
hiç bi şey olmamış gibi, olmuyor gibi;
can vursan da kırılmıyor gibi;
hiç bi acı yokmuş gibi,
bi gün;
bi nefes;

---

 gökyüzünden bal yapan arı gibi nefes almak; vermek;

--

Bu şarkıyı şöyle düzenlemek istiyorum; Yaşar Kurt - Beyaz Şapka; Biraz Neşe İle;

Çocuk geliyor çocuk;
Nefes alıyor çocuk;
Çocuk beyaz şapkalı
Nefes veriyor çocuk;

---

Özgürlük- Acı;

Bildiğim tek bi şey var;
Birine bi şey yaşattıysam, mutluluksa bu, onun olsun;
Acı, pişmanlık, kaygı, umutsuzluksa bu benim olsun, bana geri versin; geri dönsün;
Hayata her ne verdiysem bana gerim gerim geri dönsün;
Ben yaşatmış değil-yaşamış gibi olayım;
Bildiğim tek bi şey var;
Hayata her ne verdiysem geri almaya hazırım; almalıyım;
İstemeden verdiğim, istenmeyen her şeyi;
Her kırgınlığı, her pişmanlığı, yaşatmışımca değil, yaşamışımcasına duyumsamak;
Ama o ve onlar hiç yaşamamış gibi özgür olsun, ben yaşamış olayım;
İyi şeyler verdiğim ve kendime güvendiğim için söylemiyorum bunu;
Ben anlamak ve farkına varmak istiyorum;
Ne ve kim olduğumun;
Ne olduğunu,
anlamak istiyorum artık;
Yıkılmaya hazırım artık; yıkılmak istiyorum;
Kendi acılarımda; kendi yaptıklarımda boğulmak istiyorum sadece;
Yıktığım varsa, gözlerinin önünde yıkılayım;
Kendim, kendimimse kendime geleyim;
Bu değilse mesele, her neyse işte o olsun

Özgürleşmek;
Bu beni özgürleştirmeyecekse bile;
Bu karşı tarafı-diğeri özgürleştirmeyecekse bile, her ne olacaksa olsun;
Olsun artık;

Acıyla iyileşeceksem ki, acı bile iyileştirmiyor beni artık;
Bana başka ve yeni bir acı lazım; acıtan bir acı;
acıtan bi acı lazım bana;
çok acıtan bi acı;
can acıtan, iç eriten, acıtan, bağır bağır yakan bi acı lazım bana;

Ağlayamayan bi hal;

Ben kötü biri olsam, beni yine de sever misin?
ben kötü biri olsam beni yine de anlar mısın? anlamayı dener misin?
Bana öfkelenip canımı yakar mısın?
İliklerine kadar bütün öfkeni acını bana döker misin?
Her kimsen neysen, sana bu hayatta ya da bilmediğim başka bi hayatta bi kötülük yaptıysam kötü biri olduysam ya da nasıl iyi olur bu? Beni iyileştirir misin?
Acı verdiysem sana, incittiysem seni acını bana kusar mısın geri;
Öfkeyle incittiysem seni, dondururmusun kanımı öfkenle (geri öfkenle)
Tüm verdiğimi nasıl geri alabilirim ben;
Hayata verdiğim tüm öfke, kötülük ve acıyı;
Nasıl iyileşebilirim ben;
Ağlayamayan bi hal;
ağlayamayan bi tıkanış;

Kötüyüm ben, çok kötü;

Kötüyüm ben, çok kötü;
Bilmiyorum neden böyleyim;
Yeryüzündeki bütün acıları, kötülükleri ben yaptım, ben yaptım sanki;
bu değilse bilmediğim kötü bi şeyler yaptım ben, Kötü oldum bi yerlerde; kötülük yaptım birilerine;
bilmiyorum ve hatırlamıyorum ama yaptım;
can incitmişçesine; umursamamışçasına, can yakmışçasına bi kötülük duymak/olmak; sanki kötü olduğunu, kötününü biri olduğunu duyumsamak;
İçinden bi kötü çıkması,
İçinden bilmediğin/tanımadığın ama biraz anladığın bi kötü çıkması;
Sanki geçmişte ya da bilinmeyen bi yerlerde/şeylerde belki başka hayatlarda ama belki birazda bu hayatta da kötü olmanın/olduğunun bilincinde olmak;
Sanırım son günlerimin sancısı bu; ben bile bilmiyorum artık;
bilmiyorum artık bu şey ne? bu olanlar ne?
ne olacak, nereye varacak;
nasıl çıkacak içimden sökülecek bu anlaşılamayan/kederimsi azapsı karanlıksı sorumluluksu giderilememesi şey;

kötü olmakın iyi olmak karşısındaki sancısı;
kötü olan ben;
ya ben yaptıysam;

ben acıttıysam;
ama pişman değilimse;
pişman olmak istiyorsam; pişman edilmek;
birileri canımı yaksın; yaksın, yaksın ama pişman etsin beni yaptığıma;
birileri bana ne yaptığımı söylesin;
birileri bana kim olduğumu söylesin;
günümü göstersin bana birileri;
birilerine bi şey yaptıysm birileri bana hesap sorsun; güçlüce sorsun hemde;

İçimde pişman olmayan, anlamayan bazen hala sırıtan bi kötü var;
acı çeken ve mağdur edilen bi mağdurla yan yana duruyor ve yanyana yaşıyor sanki;

13 Ocak 2014 Pazartesi

Düşünce uçabilir, Renklidir o;

Büyük bi kalbi olan bi insanın küçük sözleri vardı;
Büyük bi kalbi olan bi insanın karmaşadan yapma evleri/düşünceleri ve sözleri vardı;
Karmaşa evinde yaşanmaz ki yağıncak;
Bulutta düşün;

Küçük olduğunu sanıyordu o, çok küçük olduğunu sanıyordu o;
Oysa ne büyük bi kalbi vardı onun;

DÜşüncelerinin değersiz olduğunu sanıyordu o;
Oysa hiç karmaşa bulutunun arkasında bakmamıştı, düşüncelerine/gökyüzüne;
savaşta doğmuştu o, ve o gün gelmişti gökyüzüne bi karmaşa bulutu;
Gökyüzü maviliği bulutun arkasında;
Karmaşık bi gökyüzünde renkler yoktur;
renksiz düşünmeye alıştı çocuk;
renklerim yok, elimden aldılar sandı, gökyüzünü elimden aldılar sandı; çocuk
oysa o karmaşa bulutu, kamaşa yüklü gökyüzü; uçulurdu, uçulurdu onun arkasına;
renkler oradan düşlenir, karmaşaya bulanırdı;
karmaşa renk çözeltisinde görülmez- bulunmaz olurdu;
neden böyle karanlık düşler kuruyorsun çocuk;
düşünde ışıkları yakmadın mı?


DÜşünürken dışarıda dış dünya yoktur;
Uyurken dışarıda dış dünya yoktur;
DÜşünürken düşünce dışarıda dış dünyada gezinmez ve eylem yapmaz,
DÜşünceyi yürütmek, kımıldatmak ve itmek zorumda değilsindir;
DÜşünce uçabilir, Renklidir o;

Boşluk evi

Düşünce dünyası/evreni/yüzeyi, İdea Dünyası Evreni- Deneyişler

boşlukta, Bir düşünce yumağı, titreşimi,
oluştu o;
bakıyor, bakınıyor etrafa;
onunla oynamayı bekleyen düşünce, düşünce tutamacı; onunla oyun oynayacak, deneyecek onu, esnetecek, uzatacak, yayacak, açacak, bakacak ona, deneyecek onu, onun renklerine ve müziğine bakacak; başka düşünce yumakları, demetleri ve yüzeyleri ile uyumuna, onlarla nasıl uyumlaşacağına bakacak;

boşluk ve zeminsiz bi yüzeyde dağılmış ve saçılmış düşünce yumakları, parçaları ve parçacıkları;
boşlukta bir düşünce topu/odağı, tıpkı kartopu gibi,
boşlukta yuvarlanan düşünce diğer tüm düşünceleri tutuyor ve büyük düşünce topları yapıyor;
kardanadam gibi düşünceden adam yapılmaz ki düşüncede;
düşünce toparlanmış olur mu ama böyle; bütün düşünceler birbirine karışır o toparlakta, o yumakta;

düşünce demetleri,/yumakları yüzeyleştirilmeli, genleştirilmeli, esnetilmeli, şeffaflaştırılmalı, geçirgenleştirilmeli, arkası görülürleştirilmeli, ayrıştırılmalı, saçılmalı boşluğa ve bakılmalı onlara; Onlara uzun uzun bakılmalı;
renklerine, izlerine, müziklerine, imgelerine, herşeylerine bakılmalı; Onlar ayrış ayrış ;yüzey yüzey, burku burku, renk renk, saçışmadan, birbirine geçişmeden yüzmeli boşlukta;

Bir DÜşünce Evi;
Bir düşünce evim olsa, evrenim/dünyam, ideam olsa; onun bi kütpühane gibi olmasını ister miydim? onun kütüphane gibi olmasını mı isterdim?
Bilmiyorum, ama sıkıcı olmamalı, bi kütüphane gibi kasvet ve ağırlık hissi uyandırmamalı, İmgesi ve anlamı bi kütüphane gibi bilgi ve anlam doluluk olmalı ama şekil olarak bilinen bi kütüphane gibi olmamalı;

Boşluk evi boşlukta yapılır; o evi silersen yeri boş kalır;

Zihin anlamlı bi evdir;  Ve o evin içinde düşünceler doludur; orada konfor arıyorsan orayı konforlu yap,

O ev küçük değildir büyüktür, Dışı küçük içi büyüktür onun onun; onun içine oyuncak kentler-evler, büyük oyunlama parkları-öğrenme düşlemgeçleri, her şey sığar, O evde kendimi bulamam sanma; odaları yoktur onun, Bİ düşte/ bi düş yatağında yatar, başka bi düş yatağında uyanırsın; Ya da uçar yatağın sen uyurken; Uyku bir sığınmaçtır; Uykuda zihnine, olan biten isınıflamak, arşivlemek için yer ve zaman açarsın ve ayırırsın; Uyku bir boşluk ve aradır;

Uyandığımda maviliklerden yapma bir deniz; açık seçik;
Gökyüzünde bir deniz; Düzlemsel bir deniz, Bir aynaya girer gibi denize girmek; Yoğunluğun birden değişmesi, akışkanlığın birden değişmesi; denizde yüzen pişmanlıklar; denize atılmış çöpler gibi; ellerine alıp bakıyorsun onları ve sıkıyorsun; mavi olup kaybolup uçuyorlar mavide;

8 Ocak 2014 Çarşamba

KARDEŞ OLUN EY İNSANLAR,

Kardeş olun ey insanlar, Bunu ister kalbimiz/tanrımız;
Bu dünyada herşey geçer/akar, Yanlız sana dost kalır
İnsanlığa, doğruluğa Göğsünü aç korkma sakın
Özgür doğmuştur insanoğlu; Özgür yaşamak hakkıdır

--

(farklı ode to joy çevirileri)

 ---

 NEŞEYE ÖVGÜ (Ode To Joy)

Neşe, Tanrıların güzel kıvılcımı,
Ey Elizyum kızı,
Giriyoruz coşkuyla,
Senin ilahi, kutsal mabedine!
Senin büyünle birleşir,
Geleceğin acımasızca ayırdığı;
Tüm insanlar kardeş olur,
Yumuşak kanadın altında.

Kim başarırsa,
Bir dostun dostu olmayı,
Kim bulmuşsa kutsal bir eş,
Katılsın sevincimize!
Ya da tek bir kalp bile bulduysa,
Onundur bu mutlu dünya!

Kim başaramazsa bunu
Ağlayarak ayrılsın aramızdan!

Neşe emer tüm varlıklar
Doğanın göğsünden;
Tüm iyiler, tüm kötüler
Gider onun çiçekli yolundan.
Öpüş ve şarabı bize o verir,
Ölümle denediği bir dostu da;
Şehvet verilmişti solucana
Ve melekse yükselir Tanrıya.

Şen nasıl uçuyorsa onun güneşleri
Tantanalı gökyüzünde
Koşun, kardeşler, yolunuzda siz de
Neşeyle, zaferle bir kahraman gibi.

Kucaklaşın,ey milyonlar!
Bu öpüş tüm dünyanındır!
Kardeşler, yıldızlı gökyüzünde
Bir sevgili Baba olmalı.
Yere kapanıyormuşsunuz, milyonlar?
Yaratanı sezdin mi dünya?
Onu yıldızlı gökyüzünde ara!
Yıldızların üstünde yaşamalı O.

SCHILLER 

http://www.ruzad.org/varolus/id3.htm

--

NEŞEYE ŞARKI
   
Neşe, güzel kıvılcımı tanrıların,
Elisium’un kızı,
Giriyoruz ateş-sarhoşu,
Kutsal tapınağına Tanrıça!
   
Birleştirir tılsımın yeniden
Ayırdıklarını törenin kılıcının;
Kardeş olur dilenci prense,
Uzandığı yerde yumuşak kanadının.
   
Kucaklaşın, milyonlar!
Alın bu öpücüğünü bütün dünyanın!
Yıldızlı göklerin ötesinde, kardeşler,
Seven bir baba yaşıyor olmalı.
   
Kim yakalamışsa o büyük talihi,
Başarmışsa bir dosta dost olmayı,
Kim kazanmışsa soylu bir kadını,
Katsın sevincimize sevincini.

Evet — kim tek bir ruha bile olsa,
Benimdir demişse bu dünyada!
Ama kim bunu yapamamışsa,
Terk etsin ağlayarak bu topluluğu.

Neşe içer tüm varlıklar,
Gögsünde Doğanın;
Tüm iyiler, tüm kötüler
İzler gül döşeli yolunu onun.

Bize öpücükler verdi, ve şarap,
Ve ölümle sınanmış bir dost;
Giderek esrime verildi kurta bile,
Ve durur melek Tanrının önünde.

Önünde eğilir misiniz, milyonlar?
Yaratıcıyı duyumsar mısın, dünya?
Yıldızlı göklerin ötesinde ara onu.
Yıldızların ötesinde yaşıyor olmalı.
   
 http://www.ideayayinevi.com/Schiller/Schiller_Neseye_Sarki_An_Die_Freude.htm

---

ey tanrıça... tapınağına kendimizden geçmişcesine gireriz senin
törelerin ayırdıkları, senin sihrinle birleşir...
yumuşak kanadının uçuştuğu yerlerde, insanlar kardeş olur...
bir dostun dostu olabilmek kime kısmet edilmişse,
kim erdemli bir kadına sahipse, şenliğimize katılsın bizim...
ve kim dünyada yalnız kendini düşünüyorsa ağlayarak gelsin aramıza.

tüm yaratıklar neşe emer doğanın göğsünden...
tüm iyi ve kötüler onun çiçekli yolunu izler...
bizlere öpüş ve şarap verir.
kurda yaşam zevki verir.
ve ışık meleği durur tanrı önünde...
gökyüzünün ışıltılı evreninde uçuşan güneşler gibi
yolunuzda neşeyle koşun kardeşler !
zafere koşan bir kahramanın neşesiyle...

kucaklaşın ey milyonlar ! bu öpüş tüm dünyanındır.
kardeşler, yıldızlı göğün üzerinde sevgili bir baba vardır.
milyonlar diz çökün önünde onun !
ey dünya ! yaratıcını biliyor musun ?
onu yıldızlı gökte ara, çünkü oradadır o.

4 Ocak 2014 Cumartesi

O Fortuna


Carmina burana


mademki kader
güçlü kimseyi yere çalıyor,
herkes benimle birlikte ağlasın

http://www.garaj.org/soz-tab/dxQ/o-fortuna-carmina-burana-turkce-ceviri-carl-orff