17 Kasım 2013 Pazar

Ne var Ne yok (Devam eden taslak/taslakımsı)


(Blog yazımlarından/Blog ruhundan esintiler, alıntılar, tatlar,dokular - Sözleri, Taramalarla güncellenmek umuduyla)


Her an yeni ve yüksek bir umut doğsun,
Gökyüzüne çıkıp atlamak gibi olsun,
Düşmek hiç bitmeyecek gibi olsun
En heyecanlı anım ve anlarım tadında yükselen dalgalarla ilerlesin ve açsın hayat;
Umut gibi umut olsun,
umut tadında olsun an,
Neşe gibi neşe olsun,
Neşe tadı da olsun umutta,
Sevgi sen nereye saklandın çık artık sobe olsun?
Bulamadıysak artık bi şeyler olsun kazan çömlek felan patlasın,
Yeryüzünde deneyimlenmiş en neşeli, en umutlu, en değerli ve yazamadığım yüksek niyetlerce seçimlenmiş en öğretici bilge sevgi dolu en yüksek anlar rehberim olsum,
Işıkları yolum önünde yol olsun,
Amaçları amaçlarım önünde amaç olsun,
Benimle beraber yürüsünler, dost olalım, birlikte yapalım,
Elele gibi ve sevgi dolu olsun,
-
İçim yazma sevinci açtı
gibi oldu
-
Piayano çalalım,,
düşüncelerle;

güzel bi müzik besteler gibi düşünce bestelemek,
esinlenmek gibi,
müzik esini bekler gibi düşünce esini beklemek,
-
uçurtma beni tutsun uçmasın (uçup gitmesin/uçup kaçmasın diye) diye;
-
Zihinimde olanlar dünyada olsa bi gün mavi bi güneş doğardı;
-
Oynamak gibi öğrenmek olsun, (istiyorum)
-
sese boğdum sesimi,
-
Yeryüzü
Gökyüzü
Düşyüzü

Ne yeryüzü, ne gökyüzü, düşyüzündeyim ben,
-
ne kadar mutlu olduğumu bin kelimeniz bi araya gelse anlatamaz
-
düşünce uçabilir
-
Ben oradan bakmadım,
bu yüzden bilmiyorum,
bunu ben, oradan bakmadımdan yazıyorum
-
Düşünce düşünceyle konuşur,
-
Dünyada (ki) insan sayısı kadar dil vardır, (somut nesneleri ifade etmediğinde)
-
Ben bazen kendimi özlüyorum, çocuk doğası ve aklıyla;
-
Şehir ışıkları altında yıldızlar görülmüyor ama yıldızlar orada,

Ama yüksek ve ışıksız, ışık kirliliği olmayan bir yere örneğin bi yaylaya çıkarsanız gökyüzü yıldız yüklü, yıldız dolu, hava tertemiz ve her şey parlak ve berrak ve açık;

İşte bunun gibi hayat;
Bazen karmaşanın ve kargaşanın içinden açık ve seçik olan (arkadaki) gerçekleri göremiyoruz;
Tüm bu karmaşa zihnimizi/ruhumuzu kirleten gerçeği gizleyen ışıklar gibi,
Hayat gerçekleri parlak ışıkların arkasına saklamış,
-
Özgürlük, özgürlükte duyumsanır;
-
Özgürlüğün özgürlük adından başka sınırı yok
-
özgür bitmeyen bi gökyüzü, bi imgeler gökyüzü olmalı,
yeryüzü desen gökyüzünde olmalı
Uçmak uçtukça büyümeli, boyanmalı renk renk,
Geride bırakmışlık, konacak bi yuva yok,
Bitmeyen bi uçuş sadece,
Uçtukça çağlayan bi özgürlük,

Hiç bi şey bilmeden sadece uçmak,
Uçmak duyumsamak,
Değişen dünyalara, her şeye aldırmadan sadece uçmak;
Sadece duyumsamana odaklanmak ve duyumsama olmak;
Çağlayan bi duyumsama olmak; 
Ve kendini daha yüksek bi uçuşkanlıkta bulmak
-
Bilmek en büyük mutluluktur;
-
Umut düşüncenin paraşütüdür
-
duygularla sonsuz çeşitlikli güzelikler, besteler-bütünlükler  yaratılabilir ve her biri ayrı bir tat ve coşkunluktur;
-
Yaşanmamış bile olsa,
düşüncenin yaptığı/yapabileceği tüm açılar,
Yaratabileceği tüm gerçeklikler ve olasılıklar,
Tüm bunların veri olarak görülebeildiği, izlenilebildiği, incelenebildiği bir yer ve an DÜŞLÜYORUM;
-
Sözcükleri değil,
Sözcüklerdeki içtenliki okudum
-
öyle bir düşünüyorum ki
atom bombaları patlasa yanında (az) kalır enerjisi

öyle bir düşünüyorum ki bi (etkisi) olsa anda dışarıda fırtınalar/kıyametler kopardı,
-
Ben kendimi ne kadar negatif bi insan yapmışım;
Bu ben miyim, kendimi ne hale getirmişim, bunla  yaşanmaz ki
Kendime yeni bir ben lazım (gibi)
-
Sözcükleri hassas kantarlarda tartar gibi tartıyorum zihnimde,
ama anlatmıyor çaresizliğimi,
-
nereden değişiyor bu dünya bilen var mı?
nereden değiştiriliyor,
nereden oynanıyor onun ayarlarıyla,
nereden yeniden sökülüp takılıyor,
içinden olmuyorsa dışından mı?
içindeki içinden olmuyorsa içindeki dışarıdan mı?
sahi nereden değişiyor bu dünya ve nereden değiştiriliyor
-
Uykusuzluk, uykuya ihtiyaç duymazlık, uyumadan dinlenirlik gibi bi şey istiyorum
(Bu dünyaya uyumaya mı geldik,)
(Uyuyarak dinleniyorsak bu dünya (da), uykusunda)
(Öyleyse bu dünya da iyi dinlendik)
İşe koyulma, çalışma, uyanma zamanı
-
Olmayan bi dünya yarat ve herkes sevsin, Görülmemiş bi yeri hiç bi kelimen anlatamaz ki 
-
Gerçek umuttur ve sürprizdir,
umudu hiç bi şeye değişmeyiz, gerçeğe bile;
UMUTTAN BÜYÜK , UMUTTAN GERÇEK Bİ GERÇEK YOKTUR
-
Aklınıza ışık düşsün; (başınıza taş, dünyanıza felaket-kıyamet düşeceğine)
Kıyamet yerine aklınızda/dünyanızda matematik kopsun, bilim bilmek kopsun,
Öğrenmek, (öğrenmek) aşkı, duygu/doygu kopsun,
-
Düşünceler kelimelerden bağımsız uçan yaratıklardır, (gibidir-bu temsilde)
-
Düşüncem nere konacağını bilmeyen kuş gibi,
--
kelebeğe konan çiçek
-
Oyun,
bu kadar büyük, anlamlı bi kelime; yeryüzünde dolaşırken biz hala başka şeylerin peşinden koşuyoruz, başka işlerle uğraşıyoruz, işte bu körlük,
işte bu gerçek
bundan büyük bi gerçeği olan var mı?
O kadar büyük bi kelime ki aklıma sığdıramam ben;
-
hayat hayal bile edemeyeceğim,  bi (düşünsel-duyusal-duygu/doygusal) çeşitlilik - zenginlik, duygusal ve düşünsel çoğulluk getirsin,
-
Kim neye inanıyorsa inanıyor,
Ben umutlarıma, hayallerime, inançlarıma inanıyorum,

Kim neyle ilgileniyorsa ilgileniyor,
Ben düşüncelerimle, umutlarımla, beklentilerimle ilgileniyorum;
-
Eğer zihnimde imkansız diye bi şey olacaksa, o pes etmek olsun,
Eğer bi gün bi an bile imkansız düşüneceksem ve buna inanacak olursam o pes etmemin imkansızlığı sınırları/ çemberi gerçekleşsin
vazgeçmek adı zihnimden, öğrenmişliğimden ve geçmişimden silinsin
-
Yüzbin hayatın anısı/hatırası bi akşamlık düşlememden gerçek olamaz
-
örneğin ben bu yazıyı yazarken içten olsam yani daha daha içten olsam; içime sıkışmış hiç bilmediğim bi sesi çıkarmayı deneyen bi şey gibi hissederdim kendimi, titreyiş gibi olurdu içim, gülücük gibi olurdu tonu,
-
Yüzme bilmeyen akılları gerçeklik denizinde boğulmuş insanlar,
Yüzme bilmeyen akılları gerçeklik denizinde çırpınırken yılana/(yalana) sarılmış insanlar,
 -
içime saklanan yalnızlık,
-
ruhum yüz sensizlikte,
hiçlik başkalığında,
düş yağmurundan, anlamazlık ve umursamazlık çukuruna dolmuş bi denizde
-
İçime hiç değdi büyüdüm
İçime aşk değdi (ıslandım)
Her yer hiç dolu
Hep her yer
-
bilinmezlikleri ellerimle tuttum,
-
dokundum ama anlamadım (anla(ta)madım)
anlamadım başkaydı,
-
bu hiçsizlik biter mi,
hep her yer ben olur mu?
-
Boşlukta asılı zihin;
-
Burada içinden düşülmeyen ve içinde hareket de edilebilen bir boşluk var,
-
Yediğinde vücudunun istemediği bi şeyi kusmak, kusmak istemek gibi duygu bulantıları
-
Bir bulut yol alırken gökyüzünde, heryer gökyüzüydü
-
yaşamın adı
başka bi şey olmalıydı
dilimin ucunda,
-
Düşüncemde, sesten yapma delilikler, (ses dedimse dalgalar)
-
Her ne felaket gelecekse başımıza, bilgi, gerçek, inanç, yalansızlıktan gelsindi;
-
Nasıl oluyorda, bu dünyanın içinde özgürken, bazen Fransız guyanasında hapsedilmiş kadar, hapsolmuş hissetmeyi başarıyorum
-
Hiç bi şey yazmadım ben, umut
seni düşündüm
aklıma bunlar geldi
-
kaçınma sözcüksüzlükten
bekle yavaşça,
-
Düş;
kendin ses-dalga-yüzey olmak, ses te yüzmek, sesi elle tutabilmek ki aslında onunla bileşebilmek kaynaşabilmek ve birlikte akabilmek gibi,
iki düşün ve düşüncenin birbiriyle oynadığını renkler ve sesler olarak görmek,
seslerle, duygularla belki biraz oynayabilmek,
akışkan bi şey olmak gibi,
duygular ve düşüncelerle; renkler ve kokularla gibi deney yapabilmek,
eşsiz bi müzik duyumsaması,
her şeyin düşüncenin sesi var gibi ve sanki bi anda duyumsanabiliyor gibi
-
Düş;
Saf özgürlükten yapma bi yağmur yağıyor ve ıslanıyorsun, (özgürlük ıslanıyorsun)
Saf özgürlükten yapma bi deniz ve içinde yüzüyorsun,
Bedenin iliklerine kadar geçirgen gibi, (emiyorsun) ya da yapışıyor sana o (özgürlük yapışıyor)
ya da o da sende farklı tonlarda sesler gibisiniz ve birbirinize karışıyor uyuşuyorsunuz,
Saf özgürlük duyumsanıyor başka hiç bi şey duyumsamadan
boğulacak kadar özgürlük,
saf özgürlükten yapma bi hava solunuyor
rengi tadı kokusu dokusu özgürlük
dokunabiliyorsun havaya, elinin içinde hissedebiliyorsun onu,
özgürlüğe dokunmuş hissediyorsun,
Kartopu oynar gibi özgürlük topu oynamak

Özgürlükten çıkıp mutluluğa dalıyorsun
öksürmekten ve gülmekten bitecek kadar mutluluk

özgürlükle mutluluğu karıştırıp bakıyorsun
-
bu yazı bi ağaç olsun,
çünkü ben anlatamadım,
,
duygularım paketler olsun ona iliştirişmiş
her cümleye iliştirilmiş aslında onu anlatmayan; anlatamayı benzetmeyi deneyen ama anlatamayan açılımı farklı olan  bi duygusal anlatı/ton olsun, (aslında sözsüzce düşündüğüm sözcüklerle eksik bezediğim gerçek ton ve anlatı)
sen bu yazıyı okurken kelimelere takılma duygusal tonu bulmayı dene, bulmayıda deneme o kendiliğinden bulunmuş olsun
yani içinde sana içinden farklı bi şey anlatan, kelimeyi açınca çözünen gibi, anlamı koklayınca ve havaya uçan uçunca kokusu ve rengi duyumsanan sende bi his uyandıran bi his paketlemesi olarak okumayı dene,
saçmaladıysam kusura bakma ben ara sıra yapıyorum,
böyle bi şey var demiyorum böyle yazmak içimden geldi ve ben oyun oynuyorum gibi düşün,
ağaç olmasada olur, öyle olmasada olur, ben ne bilim böyle  yazdım sadece
-
Göz yaşartıcı bombalar gibi, gözyaşartıcı haberler okuyorum,
gözlerim yaşarıyor ve bomba gibi etkisi,
duygular için biber gazı etkisinde haberler
Ruhumuz, acıyla, itilmişlikle, ötekilikle, bak bunu yaparsan bu olurlarla, sindirmeyle, tehditlerle ve diğer şeylerle bombalanıyor,
Öyle değil mi?
Tatsız haberlerle, hiç bi şey yapamamakla, yaparsan kötü muamale görürsünle ve hiç bi şeyi değiştiremezsinle, kabullenle, susla, otur aşağıyayla, aşağılıkla bombalanıyorsun
Tüm bunlar, biter mi? bitecek mi?
Umudumuz nereye dönmeli, savaş bizi ve herkesi yoruyor karşıtlık gibi ama
Eğriyi doğrultmak için onu sıkıcada bükmek gerekiyor
-
yıkılmak ille de olumsuz değildir, bazen yapar ve yıkarsın, işte budur yıkmak ve yıkılmak,
dizdiğinde bir kuleyi, sıkıldığında yıkarsın onu ve yıkmak zevklidir
bazen de yerine daha iyisini yapmak için yıkarsın
yıkmak ve yıkılma eğlencelidir;
-
Uyuşturma aslında uykulaştırma demek değildir,
bu yüzden uyumlaştırma diyoruz, aslı uyuşturmadır;
-
Ben,
görmekten canım ağrıyor,
-
Her şey oldu sandırılıyor yavaşça 
-
Algıdaki tüm perspektifler kırılabilir, genişletilebilir ve yenileriyle değiştirilebilir,
-
Soyutlarla da somutlarla oyun oynar gibi oyun oynanabilir, öğrenilebilir,
-
Hayalleri inançları umutları genç ve dinç olanlara (güven) (inan)
-
Evreni/dünyayı bir öğreniş/okul gibi düşünelim, ya da bir öğrenmek için kendimizle yaptığımız bi deney gibi,
-
Düşünen bi düş yaptı tüm bunları,
-
ağacın tepesindeki dalının tepesinde olması kaderdir ya da dağın zirvesindeki taşının zirvesinde olması onun doğası ve kaderi; Bu onu diğerinden özgür, farklı nitelikli ve değerli yapmaz, sadece yüksekte yapar,
-
Ay ışık kaynağı değilse de (kaynaktan ışık tutar/yansıtır) aydınlatır,
Karanlık bi gecede aslında ışık kaynağı olmayan ay yerini bulmana ve gideceğin yeri görmene yardımcı oalbilir ancak Aya bakarak yönünü bulamazsın;
-
Bir kutsal kuruyorsunuz, kendi kafanızda kendi düşüncenizde bir kutsal kuruyorsunuz ve ona değer veriyorsunuz, değer atfediyorsunuz, değer izafe ediyorsunuz, varsayılmış olana, doğal ve kendi olana değil, doğal ve kendi olan biçimli biçimsiz görünür, duyulur, kavranır olandır ve soyut ve sezgisel kavrayışta bi kavrayıştır, Hiç soyut bir mabet yaptınız mı? 
-
"bir" ; ilkinci ve birinci anlamına gelmez dilde, toplayıcı, birleştirici ve üleştiricidir, anlamı tamdır, sonuçtur, toplamdır
-
Bir birim yeterlidir ve sonsuzdur;
Bi şeyin bilgisi, (o yaratılmamış ve olmamışsa bile) onun yaratışmılığı ve olmuşluğudur;
-
Yapmasanızda yapabilirlik yapmışlıktır, olgunluk, yetkinlik ve doygunluk budur,
Doygun akıl gerek olmayan binayı inşa etmez,
Kendiniz dahil hiç kimseye ve hiç bi şeye bi şey ispatlamak göstermek ve açıklamak zorunda değilsiniz,
Sözle bilgi bilirlik dayatılmaz, hesaplanmaz, ispatlanmaz,

İspat direğine yaslanan, o direğin dibi boşluğa dikili,

ispat terazisi dengede değildir, Boşlukta oturur
-
bir söze doldurdum kanaati,
söz devrildi
hepsi döküldü
-
Çürük meyve tüm ambarı çürütür;
Çürüğe saygı olmaz,
Çürük düşünceye,
Saygı bilmektir;
(çürük saygı , ben istemiyorum)
-
anlatamadıysam ne mutlu bana;
--
(Redaksiyon
Uygun anlarda, dooğru düşünce, duygu enerji kombinasyonlarıyla yapılmayan redaksiyonun yazımın ruhunu, bozabileceğini, özgünlüğünü ve açıklığını köreltebileceğini düşündüğümüz için ((bazen okuması zorda olsa) Yazımların, oluştuğu, doğallığı, doğaçlığı, düşünsel enerjisel kombinasyonlarını ve tonlarını korumak için,) pek redaksiyon yapmıyoruz, yapmadık, Bi yazım redaksiyonu yapmaktansa yenisini ve daha iyisini yazmak, her zaman;)

(Düşünce sesten hızlıdır,
Özgünlük sesten hızlıdır;
Özgürlük hepsinde hızlıdır;
Aslında ses hepsidir;
SESİNİZ ÇIKSIN,
Düzelir her şey;)
-
Son Söz

masal olmasın gerçek olsun,bu düş bizim olsun;
umut
-
Kalıp
Düşünce parlaklığı, yazım parlaklığı, Açıltı, Uçurtma Özgürlüğü (Sınırlanmış özgürlük) ; Süperkahramanlık kompleksi, süperkahraman egosu; yeterli=sonsuz; yeterlilik=sonsuzluk

0 yorum:

Yorum Gönder