2 Kasım 2013 Cumartesi

Konfor


Paranızın gücünüzün yettiği en konfırlu evi alırsınız ya da oturursunuz ya da arabayı;
Zenginlik için çabalarız;
Düşünce zenginliği,
oda işte aynen böyle;
Düşünce öğreni ile, merak ile , girdi ile, hatta tıpkı para kazanmak gibi öğreniş kazanmakla zenginleşir, Ve düşünce ne kadar zenginleşirse oturduğu evde yani bulunduğu ortamda o kadar konforludur; Tıpkı para kazanmak için bile sevdiğin bi işi yaparsan zamann nasıl aktığın ile anlamadığın gibi; sevmediğin-bilmediğin bi işi yapıyorsan canından beziyorsanve kendini bi tür modern köle gibi hissediyorsan bu da, öprenmekte böyledir, İlgi-merak-sevgi duyulan, çekim duyulan sorgulanmalı ve aranmalı, Zihnne meraksızsa okumak takıntısı ile veri yığmak tıpkı beden şişirmek için spor yapmak gibidir; Söner gider; Yapmak için yapılmaz ve öğrenmek için öğrenilmez de; Sokma akıl kırk adım gider, Kendi özlemin ve çekiminle sorgulamalı ve öğrenmelisin; Çocuklar bütün çocukluklraını oyun oynayarak geçirirler ama tüm olan biteni bu arada hiç okumaksızın ve ekstra-direti çaba göstermeksizinde öğrenirler;

Merakı tıpkı beden açlığı gibi düşünün, düşüncenin öğrenme açlığıdır; Açlık çekilmeksizin. merak doğrulumaksızın-duymaksızın gerçekten sindirilmiş-benimsenmiş bi öğrenme doğar mı? Gerçek merak, , öğrenme isteği-ateşi evrenin önünüze yığdırır gerekirse size cevap sunar ve getirir çünkü öğrenme ve düşünce avlanmak sorunda değildir, o bizim dünyamızda yaşamaz cennette yaşar ve düşündüğü yerden öğrenir, doyar, Düşüncenin kendisi sorguyu besleyen-çimleyen toprak gibidir, Her sorunuzun cevabını yetiştirmek doğasıdır; Cevaplarınızı olgunlaşamdan budamayınız, Ya da söküp atmayınız, vazggeçmeyiniz, pesetmeyiniz, Zihinnizi nerişemeyeceğ iveri yoktur;  Zihininizde yanıtlarınızı yeşertinceye, yetiştirinceye kadar pes etmeyiniz; Yanıtlarınız, düşünceleriniz, hisleriniz, sezgileriniz ya da bu olmuyorsa gerekirse gerçekliğe bi yerden bi zaman girer veriniz ve sorunuzun cevabı,

(Bedeniniz ölür cehenneme gider, Toprağa yanıp gübre olmaya; düşünceniz cennetten hiç ayrılmamıştır oysa;)

Bunu/bunları şunun içi nanlatıyorum, Kusursuz bi ev aramayız ya da bi ev için kusursuzluk düşüncesi, gerçek kusursuz ve güzel ev nasıl olmalı diye sormayız, alabileceğimizin en iyisini alır ya da yapabileceğimizi nen iyisini yaparız;
İşte düşüncenizde bulduğunuz gerçeklikte böyledir, Düşüncenizin çeşitliliğinin ve zenginliğinin size sağladığı gerçekliği satın alırsınız;
İşte bu yüzden düşündüklerimini inandıklarımın doğruluğu ya da greçekliği fikrine takılmıyoru mve kapılmıyorum, Düşüncemi olası en güçlü parametrelerle zenginleştirdi mve zenginleştiriyorum; Bulduğum tutunduğum fikirler değişmeyecek bi ev gibi sabit değil bunu her zaman biliyorum, Düşüncemin erişebildiğinin en makulu en tutarlısı en konforlusu bu diyorum ve inançlarımı ve düşüncelerimi bombalamıyorum, Ama tabi ki tü mgücü minancım, direncim ve aklımla gerçeği, gerçekliği olan biteni varlığı sorgulamaya ve  yeniler edinmeyi denemeye, yeni girdiler almayı denemeye devam ediyorum ve edeceğim;
Eğer zihnimde bi önyargı ya da eksik kabul olsaydı Biz biriz, her şeyiz, tüm varolanız benzerinin fikri ve düşüncesi olurdu, Oda bırakalımda yanlış olsun ya da benim ön yargım ay da doğrulanmamış kabulüm olsun
,

Evinizin konforlu olmasını istersiniz,
Düşüncenin konforu özgünlüktür;(özgürlüktür, kısıtsızlık, kısıtlardan arınmışlıktır;)
Gerçek ne? Gelecek ne? , Gerçeğin ya da geleceğin şöyle olduğu ya da böyle olduğu bi algı ya da düşünce tabanı yerine özgünlenmiş bi düşünce tabanı belki de sözde daha fazla şey görebilen ve algılayabilen ve sözde bu dünyada olup biten her şeyi bilen bi düşünce tabanından bile yaratıcı olabilir belki;
Düşünsel tabanınızı yıkmaktan ya da değiştirmekten korkuyorsunuz,
bunun size gerçekleri verdiğini ve sunduğunu düşünüyorsunuz,
Düşünüş ve algılayış perspektifinizin, kavramlarınızın gerçeğin öbeğinde olduğunu düşünüyorsunuz,
Bu ya da benzer bi şey ille de isteniyorsa, (gerçeklik öbeğiyle donanmışlık) objektiviteye yatkın yaratıcı ve özgün ulaşılabilir bi subjektivite  belki ama tüm tanımlamalarınız ve öğrenmişlikleriniz kavramlarınız ve algınız buna karşıysa nasıl olsun,
Hiç şöyle bi soru sordunuz mu? Benim bu kavramım ve onu algılayış biçimim aslında objektif olan gerçeklikle uygun mu? Belki kavramsal temeliniz (evrensel ifade de) hiç olmayan bi şeye isabet ediyor ya da aslında farklı olan öyle olmayan bi şeye, bi gerçekliği durumu algıyı sapmayla tanımlıyor, böyle düşünür müsünüz?
Algı değişkendir,
Gerçeklik değişkendir,
Algı özgünlük-yenilik arayış ve farklılaşış içinde yüzebilir,
Gerçeklik şöyleye göre algı ; bu da bir yol
Bilmek, sözde gerçeklik parametrelerini zihne yığmak değildir; 
Gerçekliğe dair özgünlüğünüzü sınırlayan her tanımlamayı zihninizden silmeye hazır olduğunuzda gerçekliğiniz değişmeye başlar ve öğrenmeye başlarsınız ama geçekten öğrenmeye;

bu öğrenmede yığılmış bir bilgi ya da sözde gerçekliğinize ait-dair bir bilgi ya da veri bulamazsınız,

Sadece greçekten bi gerçeklenmişlik, gerçeklikle dolmuşluk hissi ve doygunluğu, umut potansiyel ve dıoygunluğu gibi şeyler,
Hissettiğiniz mutluluk mutluluk tanımınızın içine sığmaz çünkü aslında mutlu değilsinizdir ve hissetmiyorsunuzdur ama yine de mutlu gibisinizdir,
Ve bunu gerçekten yaptığınızda ya da yapıyor olduğunuzda bugün konuştuğunuz düşündüğünüz hayatınızızn merkezine aldığınız bi düşünceyi ya da kavramı ya da inanışı-algıyı yarın yerinde yeller esiyor bulmaya hazır olmalısınız;
Gerçeklik sizin kavramınız ve algınızın içine girmez, Gireceği kadar girmişi zaten bugünkü ve şimdi ki gerçeğiniz, daha yüksek algı için kavramlarınız, düşünzel ve hissel ve algısal tabanınızı değiştirmeye ve yenilemeye açık olmalısnız;

Düşüncenin konforu özgünlüktür;
ama belkide bu dünya da değil,

Özgünleşmenin ve özgürleşmenini verdiği doyum, hazsal ya da maddi olmayacağı için bu dünyada ölçemeyebilirsiniz, Günlük yaşamınızda, mistik bi duyumsama, gibi anlık bi coşkunluktan öte bunu taşıyamayabilirsiniz, ama yine bilirsiniz ve sezersiniz;
Ama gerçeklik maddi tatminler ve doyumsalar olarak, hazsal ifadeler olarak size bunu geri yansıtmayabilir tam aksine, olabilir, nedne olmasın dermisiniz hiç;
Ve tam aksine öğrenilmiş mutluluk ve pozitiflik algınız içinde, çerçevesinde olmayabilir bu, Hatta sözde maddi yaşamınıza gündelik algılarınız ölçümleriyle ve değerlendirmeleriyle zorluk ve negatiflik olarak etiketleyeceğiniz tonlarla yansıyabilir ve bunun ötesinde gerçekten öylede olabilir kimbilir, ne için neye hazırsınız,

Gerçekliğin öğrenilmiş, bi algıya vurgu yapan kavramlarınızın içine sığmasını/girmesini/inmesini bekliyorsunuz,

Kavramlarınızın, onları düşüncenizdeki şekillendiriş ve algılayılş-kabul biçimlerinizin enerjinin doğasındaki karşılıkları, karşılığı olup olmadığı, ne ölçüde olduğu üzerine bi fikriniz var mı? Gerçeklikte/ gerçekliğin(m)izde yapılmış bi isimlendirme tanımlama gerçekliğin algılanımı için uygun mu? Geçici ve yakın yanıtlar algılar ve izlenimler istiyorsunuz ya da gerçeği öbeğinden hisseden duyuş, kavrayış, bilgi bulgu ve duygu-doyumlar mı?

Bilgi/bilgi değer; veri/veri değer olarak etiketlediğiniz, işaretlediğiniz şey ve şeyler aslında öyle mi ve değerli mi? Düşüncenizdeki bilgi resmine bakın ve onu yeniden boyayın dilerseniz, siz bilirsiniz; O özgün bir çerçevedeki içerik ve sizin çerçeveniz, Ve gelişiminiz gelen veriyi o çerçeveye uygunlukla tartacaksayı bi düşünün isterseniz;
Bi şey öğrenmişliği kendine ve ruhuna, özgünlük, yenilik ve değer katmaklık gibi de tanımlayabilirsiniz, Bu sizi nalgınız ve perspektifinizdir; Yaratıcılık coşkunlanması içermeyen veriyi geliştirici özsel bilgi olarak nitelememek örneğin, bunu yaptığınızda artık her şey bilgi olabilir ya da olmayabilir ya da yeni bir pozitif-negatif  / iyi-kötü  bilgi tanımınız olur gibi;

Hiç şöyle düşünür müsünüz?
Bana bu dünya da ne getiriyor, ne sağlıyor değil de, ruhuma-yaratıcılığıma ben bunu dünya da olumsuz olarak nitelesem de, niteleyecek olsamda  aslında ne katıyor;
Bilgi bir kitaptan okunan ve öğrenilen şey değildir, Bu olsa olsa veridir, Sindirilmemiş veri/ ne kadarı nasıl sindirilmiş özümsenmiş veri gibi bi kavramnınız var mı?
Örnek, bilgi, yapma artılılığı
yaratım özgünleniş düşünüş çerçevesi genişliği/derinliği/çokboyutluluğu/perspektifi gibi bi tanım ya da kavram örneğin; bu zihinideki bir alan olsun, bu gerçekten özgünleşsin çeşitlensin matematiksel yapısı değişsin, istemez misiniz? ama bunu sözde, fiziksellik içinde güven ve konfor sözde gelecek bilgisi ve kurulmuş bi kurgusal gerçeklik tabanını daha geniş algılayış vb. aramak içinden yapabilir misiniz? Bu artış ve değişim ruhun saf arayış ve özlemine yöenliyor olsun yine örneğin; Bu özlemi doğuran/oluşturan /dürtüleyen ne? Ya da sizin gerçeklik algınızı dürtüleyen ne? Hiç düşündünüz mü?

Yapma ve yaratma özlemi örneğin, Matematiksel bi ifadede şöyle ifade edilebilir belki, Yaratmanızın mümkün olduğunu düşünmediğiniz/inanmadığınız bi şeyi kendinizi yaratıyor olarak düşleyemezsiniz, Düşleminiz/düşünceleminiz ve duygulanımız buna ters girdiyi gerçekliğinize veri olarak size sunabilir mi? Duygulanımıznıza yüklenmiş ters girdiler belki, Yani (sözde bi şeyler durumlar) matematiksel olarak yaratabilirim inancı çerçevesi dairesi dışındadır, dışlanmıştır, Bu dairenin dışında bi evren olabileceği gibi binbir umutta olabilir, Neden bi evren yaratabileceğinize inanarak başlamıyorsunuz örneğin, Neden diğer her şey ile içiçe olduğunuzu düşünerek ya da bilincin sonsuz evrimleşebilir yükselebilir ve öğrenebilir ve bunu bugün şimdi algısında yapamasa bile gelecek olarak algıladiği bi noktada yapabiliyor olduğuna inanmaya örneğin;

Bir evren yaratabileceğinizi düşünmekten sizi alıkoyan ne?
Sadece düşünce girdileri,
sizin girdileriniz,
onları ne kimse yerleştirdi ne de kimse koydu;

0 yorum:

Yorum Gönder