12 Mayıs 2013 Pazar

Öylesine (ilk)

Ses sese çarparsa ses yapar,
-

Yağmuru seviyorum ben, benim sevmediğim yağmursuzluk
-

Zaman akıntısı, (akışkan zaman, sıvı-sıvışık, akışık zaman)
-

Her şey çözülüre varır,
-

Oyun oynuyoruz hayatta,
Ki gerçekler bile bir oyun,
Büyümüş çocuk oyunları,
Büyümemiş büyük oyunları
-

Ne yapar düş, oyun oynar mı hala
Oyun oynayan düş,
Düş-iş
-

Ketum benim içim kendinden bile saklar sözünü, konuşmaz suskundur, Böyle anlaşmak dertleşmek ister, (sessizce)

Tam şu an en önemli olan nedir, (cass)
------------------
Deneyişler, gerçeklik tamlamaları)
Gerçeğin, gerçeği yıkayan kasesi, (gerçeğin içinde yıkandığı, arındığı, gereçeğin gerçekle yıkandığı, arındığı); ((gerçeğin) gerçekle gerçeği yıkayan seyrelten, incelten çözeltisi)
Gerçeğin içindeki gerçek, gerçeği gerçekleyen gerçek, (gerçeği gerçekle kesen düşey, çakışım)
(Perspektif odaklılık , çoklu perspektif, çoklu perspektif odaklılık)
------------------------

Ses patlamaları ve ses rüzgarları, termonükleer ses patlamaları, ses ısıtımı, ses fırtınaları ve ses rüzgarları,
---------------------

Düşünüşlerim tadında değil sesler sözler
Hissedişlerim ve algılayışlarımın anlatısından, yazışımdan/ifade edişimden başka duyuşum
Ya yetmiyor sözler, yetmiyor
Ya bulamıyoruz doğru sözleri ve kurguyu
Büyük bir his hissediyorum
Ve karşılığında sadece böyle yazabiliyorum, anlatamamak gibi bi şeyler, büyük, sözleri olmayan, ne anlattığı bilinmeyen hisler, düşünce ve duygu halleri, engin
Kendime bile sözlerle anlatamıyorum ya da yazamıyorum
Bu benim kendimi ne hissettiğimi anlamadığım, anlamlandıramadığım anlamına mı geliyor
Kendimi kendime anlatamadığım ya da kendimi ifade edemediğim anlamına ya da
Ya da sözleri bırakıp öylece manzara gibi mi izlemeyiz hisleri ve düşleri, duyguları
Sözleştirmeden ve tadını alarak
Ve birine ki, kendine bile anlatma kaygısı taşımadan
Havayı solur gibi özümsemek hisleri
Ruhunda tadı kalmak gibi
Çiçek koklamak gibi
İşte böyle

kokusu engin hislerim
------

Söz üzerine yoğurdum günlerce haftalarca aylarca ve  belki yıllarca zihnimi ve aklımı, (ki sözsüzlük, sessizlik ve ketumiyet bana yakındır)
Tam, keskin olmalıydı, (sözlerim)
Gerçek gibi, (kın) keskin bıçak gibi olmalıydı
Yazdığımda ve okuduğumda kan fışkırır gibi olmalıydı, (kesişi aklımı (düşünüşlerimin))
Sözlerim bilen (biley ile) dedim, bileylen, bileylendikçe bileylen
Benim beni anlatamayışım anlayamayışım kalmasın dedim
O yazdığım/düşündüğüm bin kurguyu bin meseli bin cümleyi kurgulasın,
(Ben kendimi anlasamda duygularımdan/hislerimden okuyuşumda, anlatmama ifade etmeme söz gerek, ki diğere resmetmede de, ki uyanık olmayan kendimede anlatmaya (kendim olan , ben kendime-diğer dışı)
Sözü saltık sanat yapsın, akınca kapılmadan (zihnim,yetim, gereğince)
Çiçekten özüt, kokudan eter, seyreltiden tat çeksin bulsun,
Ok gibi (saplanış, hedefi vuruş) olsun içimi okuyuşum
Şimdi içim (kendim, kendim olan) sana bakıyorum ve dinliyorum seni (özümseyiş)
Hiç bi şey anlaltmıyorsun, ( ki anlatın benim dilimde değil, özüm dili ise de o sessiz lisan)
----------

Benim sizden kendim için istediğim hiç bi şey yok, N.Hikmet
-----------

Sadece aranızda yaşamak/yaşayabilmek istedim,
Kendim olarak, kendim kalarak kendimi ifade ederek, edebilerek
düşünüşümün kılığını değiştirmeden
diğerlerinin (sizlerin), (onların) algı ve bilgi seviyelerini ölçemeden onların neyi nasıl algılayabileceğini ölçmeden ve hesaplamadan konuşabilmek, olabilmek
yada tüm bunlardan yorurulup özgürce susabilmek, istedim,
İstedim, içinizde (işlerinizde güçlerinizde) sizinle uyum içinde çalışabilmek, olabilmek ve içinizde var olmak , istedim, (barındırıyor musunuz?)
Siz mi seçitiniz benmi seçtim biz mi birbirimizi mi seçtik, her ne ise, ne farkederse, ne savaş ne kavga istemiyorum, canım acıyor, eskiyor yaşlanıyor ve yıpranıyor düşlerim; yoruldum; tazelerim, taze berrak duru umutlarım küf tuttu, nem tuttu, ıslandım ve üşüdüm içinizde, yağmalandım, Sizden sakındım sizi, acıtan düşlerim, keskin sözlerim var benim, (kendimden sakladım); yalandan (yalan ile) bükmem sözü, yine kesmesin diye sizi ellerimle sıkar gibi (kını) sözlerimle sıkarım en keskinini sözlerin, Sözlerim acır,
Kın olur sözlerim keskin gerçeğime, (ki kendimede, kın bükülür-büker, bıçağıda)

Benim ben olmayışım,
Ben olmayan ben/benler, (bendeki istenmeyen haller, ben dışı olarak nitelenen işaretlenen haller, ki onlar erir gider, gidecektir)
Benim ben olmayışımda ki halim, kalışım (oluşum, durumum) terket beni, beni terket ki ben terkediyorum seni (istiyorum hali) yavaşça ve anlatarak (kendime)

Ne olmadığımı biliyorum ve hissediyorum, ne olduğumu, olabileceğimi gördükçe, nasıl olur olacak da diyorum, Bir gerçekte (bir gün gibi) gerçek olur, Bu dünyaya konmasada o düş, biliyorum ki bir zaman mekan ve yerde (ve,olacak) ki tüm bunların dışındada var ve olacak, Bekleyip görürüm sonsuzumda, Sonsuz kadar uzun bekleyiş, bekleyiş kadar sonsuz olsa, inancım, ben onu bulduysam kaybedersem (ki kaybedemem) oda beni bulur, Çünkü o benimdir, benim olandır, (benim içimdedir, benimlik, inancımlık, bana özdeşlik), Benden ayrılmışsa (kavramsal olarak) bana dönecektir,
------------

Renk Gezegeni,

Düşlenemeyen mekan, ( Gözleri bağlı, bilmediği bir yemeği yiyip tadına varmak ama )yemeğin) biçimini imgeleyememek gibi orası (benzeri), Böylesine tadıyorum düş tadında (düşleri, düşünceleri, imgeleri ve düşünüşleri ki dilleri yok anlatamıyorlar, ki daha önce görmedim ki anlatamıyorum, resmedemiyorum, benzeştiriyorum), Hiç anlatamıyorum şeklini ama zihnimde ilginç ve bir o kadarda eşsiz ve hatta bir o kadarda gerçek tatlar bırakıyor (bu düşlemeler) ama  tatlı mı desem ekşi mi, buruk mu desem, acı mı, ne ona benziyor ne buna ama sanki benziyor bir çok şeye (hepsine ve hepsinin az biraz karışımına), belki daha önce böyle bi şey tatmadım gibi de belki

fiziksel kütlesiz boşluk gezegeni, Çok yönlü bakış, boşlukta renk çalışmak , dokuşgan renkler,
Renkler ve seslerle yüzmek, perspektif deneyişleri, kıvrımsal akışkanlar
Zihinsel oyuncaklar ve zihin oyun parkları ve zihin oyunları, düş seven oyunbaz,

Boşlukta ebru çalışmak gibi düşlemek, bunu düşlemek, bir zemin yok ama yinede dökülmüyor renkler ve boyalar, dökülüyor ama bir zemine değil, ve sonsuza kdar aşağı düşüp durmuyor, düşünce ile nerede istersen orada durmuş gibi zaten ve ne istersen onu yapıyorlar, her yönden ve her açıdan bakabiliyorsun buna, bire yüzeyi bir tabanı ve bir zemini yok, sınır yok
--

Ses patlamaları, dönüşgen tınılar,
Ses nereden doğar , enerji midir, kayıp var mı,

Düşünce ve enerji bağlantısı yapılandırması, enerjiyi kazanımsız olarak kendinde sonsuz var olarak, kaybedilmez, bitmez ve eksilmez olarak düşünme (ki senden ayrılmaz ve bölünmez olarak, gidişleri senin içinde sanadır), kendinden ayrılamama, ortaya çıkarma, (yoğuşum ve ısı)
----------

Her şey sesti, başlangıçta her şey sesti, ses kendini farketti, kendine çarptı, katılaştı ve maddeleşti, iletgenlişlik oldu, (bir süşünüş ve algı egzersizi ya da perspektif deneyişi, ilhamı)

Varolan ve yokolan titreşti, (kımıldadı, dalganımlandı, salınımlandı, his duydu, doku ve kendinlik, kendine dokunluk duydu

0 yorum:

Yorum Gönder