5 Haziran 2012 Salı

Neşeyi Sözcüklerle Anlatmaya Çalışmak


BU İÇERİK BLOG GİRİŞİNDE BELİRTİLEN TASLAK KARMA DÖNÜŞ YAZIMDIR



Tüm neşemle neşeyi keşfediyorum.

Tanrı tuvalini boyarken bir titreşime ihtiyacı vardı. Kendi devinimine izin verdi. Kendi titreşimine izin verdi. Zihnini akmaya bıraktı. Kendisi için yaratmasına izin verdi. Kendi ilhamına izin verdi. Tanrı sınırlarını gezdikten ve ne yapabilirliğini anladıktan sonra ne yaptığını bilmek istemeden ve düşünmeden bu titreşimle doğaçlama yaptı. Ne yaptığını bilmemesi ne yapabileceğini bilmemesi değildi. Ne yapabileceğinin bilinirliği ayrıntılarda değildi. Kendine bütünden bakmıştı ve ayrıntılarını kendine saklamıştı. Kendinde olmayanı yapamayacağını bildiğinden kendinden emindi. Çabasızca doğaçlama kendinden oluş yaptı. Bu oktavı ve notayı öğrendikten sonra çalınabilecek bütün senfonileri hayal edip kendini dinlemeye bırakmak ve müziğin kendisinden çalmasını istemek gibiydi. İşte neşe tanrının çabasızca yaptığı bu oluşta taşıdığı duygunun titreşimiydi, sesiydi.

Zaman algıladığımız gibi lineer olsaydı Tanrı yarattığında ne yaptığını bilmiyordu ve acı duyuyordu bile diyebilirdik. Oysa Tanrı kendini lineer zamanda tekrar öğrendi ve tekrar tanıdı. Daha da nasıl yarattım dedi Tanrı kendine şaşırarak. Kendimden ayrılış yolculuğumu neşeyle yaptıysam dönüş yolculuğumda neşeyle yapmalıyım dediğinde duyduğuydu neşe.

İşte neşe onun müziğini duyarken duyduğundur. Neşe onun tuvaline bakarken gördüğündür. İşte neşe senin tuvali yaparken ve yapmadan önce yapabileceğin bütün tuvalleri zihninde devindirdiğindir. İşte neşe senin çalabileceğin müzikleri çalmadan önce ve çalarken zihninde devindirdiğindir. Kendindeki bütün kendilerini. Kendindeki bütün veçhelerini. Bütün diğer benliklerini. Kendinden ne kadar çeşitlilik yaratabileceğini hayal ettiğin andadır. Kendini ne kadar eğlendirebileceğini düşündüğün andadır. Neşe sıkılmadan yalnız bir tanrı olarak ağır bir iş yapıyormuş gibi ciddiye alarak evrenler tasarlamak yerine oluruna bırakıp yalnız olmayış yaratıp eğlendiğin andır. Neşe kendine yalnız oynanmayan oyunlar yarattığın andır. Neşe kendi kendine çabasız ve amaçsız amaç sahibi oluştur. Neşe oluştur. Neşe.

Neşe Tanrının kendini sevmeyi öğrendiği andır. Neşe Tanrının kendiyle oynamayı öğrendiği andır. Neşe Tanrının kendiyle sıkılmadan ve kendine taraf çekmeden oynadığı andır. Neşe o andan, oradan gelir. Neşe oyun oynayan Tanrının duyduğudur. Duyduğunu duyduğunda duyduğundur.

Sevgi kendiyle tam olmaktı. Neşe, kendiyle tamken mutlu ve amaç sahibi olmaktı. Neşe içinde oldu. Tamdı ve vardı neşe. Senin gibiydi. Benim gibiydi. Duyduğundu. Duymanın adıydı neşe. Duyduğunu duydurmanın yoluydu neşe. Yoldaki izdi neşe. Takip ettiğinde duyuşuna varmadan önce sana hatırlattığıydı neşe. Kendini hatırlamanın ön buluşuydu neşe. Neşe sonsuz hal olsa sıkılmayacağındı. Neşe enerjisi bitmeyişti. Neşe kendinden dönenden kendini tekrar üretendi. Neşe amaçlarının yolda kendisini takip etmesiydi. Neşe kendini müdahalesiz kendine bırakıştı. Neşe kendi gideceğin yolu bilmediğinde bulacağına şaşırmanı sağlayandı. Neşe kendi yoluna kendinden habersiz bıraktığın sürprizlerdi. Kendine armağanlarındı neşe. Kendinden alıp kendine verdiğin, verdiğinden çoğaltıp tekrar dağıttığındı. Ne olduğunu anladığında anlamak üzere kendine sakladığındı. Neşe kendine öğretmediğindi. Öğrendiğinde hatrlaman için. Neşe, eksik yapmadığını, eksilmeyeceğini, bitmeyeceğini anlamandı. Neşe sonsuzun sıkıcı olmamasını tanımlayandı. Neşe iki sonsuzun ve sınırsızın  aynı oluşunun diğerinin diğerini sınırlı yapmayışını tanımlayandı. Neşe döngünün durmayacağını, dönmenin dönen kendine döndüğünde durmaklık olmadığını tanımlayandı. Hareket etti ise durmayacaktır dedi neşe. Bin sayfalık kompozisyonu beş saniyeye sığdıranlardan biriydi neşe... Neşe...

O bir titreşimdir ki kendi içine saklandı.  Ne kadar saklarsan o kadar azaldı. Ama paylaştığında çoğaldı. Çoğaldığında kendinden çoğaldı. Kendinden oldu sonsuz neşe, kendin için, kendin gibi ki seni sana hatırlatsın. Neşe olsun. Neşe.

0 yorum:

Yorum Gönder