26 Haziran 2012 Salı

Kendim kendimin dışında çevrelenmiş, kat kat kendim.


BU İÇERİK BLOG GİRİŞİNDE BELİRTİLEN TASLAK KARMA DÖNÜŞ YAZIMDIR


Kendim, kendimin dışında çevrelenmiş, kat kat kendim.

Katmanlarım var renk renk.

Bir bebek gibi, çevremdeki hiç bir şeyden korkmuyorum ve her şeye ve hepsine gülümsüyorum.
Benim için anlam ifade etmiyorlar ve negatiflik diye bir şey de yok.
Bu algıyla şimdi dağılıyor tüm eksik algılar ve saf dönüşerek berraklaşıyor. Sadece kendinin keşfinin berrak özlemi...

Kendimin içindeyim

Ses dalgasına ve tanelere dönüşüp yeniden bir araya gelebilirim. Her yere ve her şeye gidebilirim şimdi. İşte şimdi. Dalgalar, çizgiler, ses, vektörler her şey olabilirim. Kendimden sonsuz bölünerek ve çoğalarak ve kopyalanarak yansıyan olabilirim. Hepsi ve her biri eşzamanlı ve bilincinde olarak ben olabilir. Açılıyor ve yarılıyor mor ışıklı bir yer ve bakıyorum. Şekil ve formum yok. Heyecanla şekil ve formum değişiyor. Dalgalar halinde mavi düzlemlerle hareket ediyorum.

Bulunduğum beyaz parlak ışık sızan mavi/mor çatlaktan ayrılmadan uzayarak aşağıya ve başka yönlere doğru hareket ediyorum ve parçalanmadan bölünüyorum. Şimdilik sadece ikiye, iki ayrı yöne gidiyorum.  Her yöne ve her şeye gidebileceğimi hissediyorum, fraktallar gibi. Her yanım benim ucum ve her yerimde zihnim ve bilişim var. ilk başladığım yere akıtıyorm zihnimi ve odaklanıyorum. Işıktan içeri gidip bakmak istiyorum. Şimdi kurdelalar gibi bir kaç uçla ona doğru süzülüyorum ve içeri giriyorum. Çekim, ağırlık, duygu her şey değişti. Kendiliğimden, kendimi ifade etmeye ve renkler olup, şekillenmeye başladım. Bir hava girdabı gibi. Kendimle şekiller yapmaya başladım şimdi. Kendi kendine oluyor. Işığın içinde rengimi tanımlamak için sanırım parlak yeşilimsi, zümrüt kristali gibi bir renk tonu gibiyim. Dalgalar, çizgiler, kendimden ayrılmadan şekil alıyorum. Renk, renk, ton, ton, tireşim titreşim, ses ses bembeyaz ışıkta yüzüyorum...

(Ek* yeni,den okumamıştım ama sevmiştim gibi, öyle hatırlıyorum)

0 yorum:

Yorum Gönder