2 Ekim 2013 Çarşamba

Dilimi ısırıyorum susuyorum


bellek, beden yazısı, bedenine kayıtlı ve sınırlı, ne yazık ki, evrenin ve insanın tüm tarihini kapsamayacak kadar sınırlı!
Yeryüzünde bir bellek ya da vicdan olup dolaşmaktan, bir lanet gibi gece uykularını kaçırmaktan daha anlamlı ne olabilirdi bu hayatta?

Hatırlıyorum. Hatırladıkça suskunlaşıyorum, sımsıkı yumuyorum ağzımı, dişlerim birbirine kenetleniyor, dilimi ısırıyorum, susuyorum, içim dibe iniyor iyice, hatırladıkça kımıldıyor içim, dibe doğru, çöküyor, birikiyor, ağırlaşıyor, artık istesem bile açamayacak hale geliyorum ağzımı, açsam tek ses çıkmayacak biliyorum, kimse anlamayacak, kimse duymayacak sesimi, ben bile duymayacağım sesimi, başkasının sesiyle de çıksın istemiyorum ağzımdan laflar, susuyorum. Hatırlıyorum.
Bir daha asla dönemeyeceğiz, bir daha asla cennet bahçesine dönemeyeceğiz, masumiyete dönemeyeceğiz,

http://www.odatv.com/n.php?n=dilimi-isiriyorum-susuyorum-0210131200

3 yorum:

kahvetelvesi dedi ki...

Unutmak istemiyorsa, unutmamalıysa...ve farkındaysa, yeryüzünde vicdan olup dolaşmaktan daha güzel bir şeyin olmadığını... Susmamalı değil miydi? Velev ki kendisi de dahil duyan olmasın varsın...Vicdanını susturabilecek mi dili susunca....

isiklidusler dedi ki...

Ben beğenip paylaştım ama çokta derin takipçisi değiim konunun ve genel siyasi vb. gündemin, Yüzeysel bi bakış bazen bi kaç yerden derine inmeden ve haberlerden uzak tutuyorum aklım zihnimi genel oalrak Yani tüm bunlar kafamı allak bullak ediyor gibi bu nedenle;
Ama şunu düşündüm, dediğim gibi konuyu bilmeyerek, konuyu bilmeyerek diyorum çünküsöz konusu belgeleri sızdıran o mu değil mi bilmiyoruz ve şu da var belgerlerin içeriğinide bilmiyorum yani yüzeysel, Birilerini zora sokuyor ya da canını yakıyor olmalı ama gerçeği saklı olanı sır tutulanı açıklamış ve ifşa etmiş beni ilgilendiren bu, Biris ibunu şöyle düşünebilir, devlet sırrı olan bi şeyi saklamak ahlaktır, Ben belki şöyle düşünürüm gerçek gün ışığına çıkmalı ve birileri bunun için canının gyanmasını göze almalı, Ve aslında bunu yapmak konuşmaktır, Paylaşmak saklı tutulanı gün yüzüne çıkarmak, Konuşmak gibi,
Buradaki dilimi ısırıyoruma gelince de şöyle olduğunu düşünüyorum, Hani kouşursunuz ya da konuşacak olursunuzda kimsenin sizi anlamaycağını, dinlemeyeceğini görürsünüz, bilirsiniz, farkındasınızdır, Gerçek önünüzdedir de herkes başka yöen bakıyordur gibi, Tüm bu toplumsal karmaşa ve kaos içinde konuşan başkaldıran insanlar oldu ya hani onlar hainler oldu, bunun gibi, Bu durumda kounşmak yine konuşulabilir ama, Konuşmak zarar getirecekse ya da çözümün bu olmadığı görülmüşse gibi, Ben böyle bi şeyler hissediverdim sadece ve kendime yakın buldum, Bazı dönemlerime, Ne yapacağını ne söyleyeceğini bilememek, İyilerden olduğunu düşünürken kötülükle yargılanmak, Gerçeğin karartılmassı ve karanlık altında hiç bi şey görünmezken göstersende görünmeyeceği için göstermemek gibi bi susmak hissettim;
Vicdan, o ne büyük kelime;

kahvetelvesi dedi ki...

Doğru haklısınız.... Eğer anlaşılamayacaksa sözler, sarfetmenin alemi yok. Susmak en iyisi... Bu günlerde bunu daha iyi anlıyorum. Çünkü belli bir noktaya odaklanmış insanlara ne söyleseniz duymuyorlar, anlamıyorlar.. Boşuna çırpınıp yoruluyorsunuz.

Yorum Gönder