23 Ekim 2013 Çarşamba

An gelir

An gelir
anlamak istersin,
an gelir
bilmek istersin,
an gelir
an içinde , o an olsun istersin hepsi
ama algıladığın zamanda algıladığın şekliyle o ana sığsın her şey / tüm gerçek
tüm düşünce parametrelerin, tüm imgen savaşır uğraşır sana gerçeği anlatmak için
bu şöyledir,
bi ormanda seni bulan gerçeğin; dilini (senin) gerçeğini ve kavramlarını öğrenerek onlarla sana gerçeği (kendini) anlatmayı denemesi gibi
ama algın kadar, sözlüğün kadar anlarsın, (algın sözlüğün/dilin/perspektifin)
oysa uçsuz bucaksız duyguların , onlara sığar anlam, varoluşun tüm gerçeklliği, tüm gizemi ( ki gizem sandığın tüm gizemsizliği)
duyguların dili yok sana anlatamaz,
O evrensel bi sözlüktür
Daha çok kelime öğrenmelisin,
Daha çok gerçek,
Daha çok düş-düşünce öğrenmelisin,
Tanımlanmış olmamalı, tanımlanmaya açık kelime yüzeyleri, imge yüzeyleri,
Onlar bükülürken aklında , denizler gibi dolar dipsizlik, alamsızlık,
bilgiyle anlamla dolar,
Sen imkansızlığa açıldıkça, sen imkansızlık- sınırsızlık (soznsuzluk-özgürlük) denizine yüzükçe/kürek çektikçe

Sözcükler bilgelik taşıyan teller olmadığı gibi, sözcüklerin ucuna takılmış bilgeliğini yakacak bi ampulun mü var
Neden uçsuz bucaksız olanı zihnindeki anlamla sınıyorsun ve ona sığdırmayı deniyorsun,
bin bilge / Bin guru anlatsın / Bin söz bin sözle bilensin, söze kanıt gerçek terazisi kurulsun, Kağıttan gemide yapılır o da yüzer bunun gibi olur batar,
Dipsiz uçsuz bucaksız anlam - bilinç enerji ruh zihnin, varlığın,
bu anlatamayan söz şiir bin meselden bin hatta onbin farklı şekilde yazılsın, dünyanın en seçkin şiirleri seçilsin,
Yüce bir zeka bu işe çanak tutsun rehberlik etsinde dünya yüzünde zihinlere çarptığında en beğenilmiş (en ses getirmiş) bin şiirden bi matriks denklem türetip en özgün anlam ve şiirleri kelimleri seçsinler en büyülü anlamları dokusunlar, söz sana ne yücelik anlatabilir ne bilgelik, bu çaba ucunda ampul olmayan bi kanala enerji taşımak gibi yakamayacağı ampulu enerji taşır mı bilge, o halde o bilge değil, ham bilge, dibi tutmuş bilgi;

ki an gelir
anlatmakta istersin
Bu anlamaktan da zor
belki içinde

Anlamak sırta alınan bi kefeyse anlatmaka boşalacak yükü, olsun bu şiirde

-

Çığlık çığlık kendime de ya da ,,,
Yabanda bi toplum buldun, git kültürünü, bilgini bilgeliğini gerçeğini anlat
Neden anlamıyorumu sorduğunda buna benzer bir rüzgar bir hortum olup yıkıyor zihnini belki,
Sabır bir sığınak ve fırtınada haberci belki

--

Çok duygu var dökülebilecek saçılabilecek ifade edilebilecek çok şey var, Evet başkalaştırarak ya da başkalaştırmayarak, Ama her birinde bin farklı denklem çıkıyor karşına sınanacak, burada içtenlik güvenebileceğin sığınaklı bi yapı ama içtenlik çatını başından uçuran rüzgarlar esiyor dışarıda , çığlığım varın bilinen en sert en katı en yıkılmazının kat kat katlanmış katlamlanmış duvarlarının içine dolsa patlatır açardı gibi hissederken bu çığlığı kendine duydurmaya yaşatmaya çalışma niye, uyku ya da uyanıklık, arasında tüm bunların, uyandığın sabahın gerçeği uykunun kendine uyanıyorsa gibi bi çığlıkta sözcüksüz tümcesiz acılar ve kendinden bile saklanmış ve bir ses ,,, yolları anlamaka çıkmayan anlatmak çabası, sözcüklere sığmayanı sözcüklerle betimlemek çabası ve niceleri, ki bunun altına dokunabilecek dokunmamış binlerce kelime, ses dize ünlem, bitge herşey, yazılabilecek yazılmamış her şey, ham tortuları zihnimde

gözyaşının ve ağlamanın bile sahtesi var,
belki sen anlarsın ama ben anlamıyorum artık kendimi;


 

 

0 yorum:

Yorum Gönder