deliyim ben deli
dibine kadar deli
nasıl olmam
nasıl aklım başımda olur
bu kör karanlık
bu gerçeksizlik
bu yalanmazlık
bu bilinçsizlik
kim neden yalan okutuyor bana
ben neden soruyorum bunun doğrusu aslı ne diye
neyin ne olduğunu neden bilmiyorum ben
ben kimim
kim bana yalan söylüyor
sen kimsin bana yalan söylüyorsun
siz kimsiniz bana yalan söylüyorsunuz
gerçek ne, açıklayın, ifşa edin, çıkarın ortaya,
bu gerçek densin tertemiz yalanana bulanmasın-bulanmadan;
balçıksız, çamursuz dosdoğru öz-açık gerçek;
ben neden bilmiyorum-görmüyorum olayların apaydın gerçeğini
gerçeğin kökünü
kim benden ne saklıyor
kimim ben, ben bilmiyorken sen biliyorsun/yapıyorsun
o biliyor yapıyor
kim kimden ne saklıyor
ne okuyorum ben;
ne okutuyorsun bana;
bana gerçekleri bul yaz;
açıklamayan açıkla;
insanım ben insan, senin kadar, onun kadar,
senin bildiğin kadar, herkesi bildiği kadar bileceğim ben;
gizli saklı gerçeğin yalanın olmayacak;
nerde ne dönüyorsa, apaçık, çarpıtılmadan, paraçalarını görmeden,
kökünden apaçık gerçeği istiyorum;
yeryüzüne savaş-kan salan;
dalga dalga aklım çarpsın bilinmeyenlere;
saklının saklası, saklayanın saksısı benim aynamda açık gerçek olacak;
neden korkuyorsunuz, korku yapacağım size korkusuzluktan;
kimin ne planı, kimine yalanı varsa dökülsün ortaya;
yeryüzü kan gölü olsun;
ya da yeryüzü gerçek gölü olsun;
korkun ulan korkun;
en çok benden korkun;;
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
24 yorum:
senin kim olduğunu bilmeden nasıl korkalım?
insanım ben; insan adım sanım; sıfatım bu-luk-
bu'luk içeriyor; kimimse ben kimim;
insandan ayrı-gayrı ben kimim
insan olmaktan - o olmaktan; bu-şu olmaktan başka yüzüm-adım yok;
kızma lütfen, tamam mı? insan kalbi, canlı yüreği kırmak değil amacım. anlaştık mı? şöyle bir baktım da bloğuna, yüreğim parçalandı :( kimse kimseden korkmasın, sadece bir şeyden korksun...
hey hey; siz kızmayın;
yürek parçalayacak ne yazdım ki ben;
bir şeyden de korkmasın kimse;
bir şeyi ya da her şeyi sevsin;
-
insan adına ya da grup adına yazıldı- yazılmak istendi bunlar;
bunu belirttim ya da belirtmek istedim;
taşıyacağım zafer bayraklarını,
taşıyacağım o büyük günde;
insanlık inandığında buna;
yıldız evinden bi gökyüzü;
(o fortuna esintisi)
--
yazının tamamı buradadır;
http://www.sonsuz.us/forum/denemeler/deneme-deliyim-ben-deli-korkun-ulan
İnsanlık adına bi düşünce ya da sorgu dalgası umuduyla yazıldı;
okuyacağım :) kızmadım sana, sevdiklerime kızamam ki :) sevmediklerime de nadiren :) sabrım taşarsa o da...
içimi parçalayan eski yazılarından biriydi, şimdi bulamam :( verdiğin linke baktım, çok ama çok haklısın. verdiğin linke bakarken çalıştığım ofiste şunlar oldu: ofiste herkesin kullanımına sunulan PC önüne dizüstü bilgisayarını koyarak işgal eden adam, izin verirsen PC de çalışmam gerek diyen kıza, bu masa benim, ama çalışabilirsin dedi ve lütfederek büyükçe masanın ortasına doğru kaydı. hemen her şeyi sahipleniyoruz ve dünya üzerindeki asıl sorun ilk çizilen sınırda... o sınırı kim çizdiyse artık :) yazdıklarını iyice sindirerek okumam için sakinliğe ihtiyacım var ve yol geçen hanı durumundaki bu odada zor.
okumak ve beni okumak,
çok sevindim buna;
beni okumaktan bahsediyorsunuz;
ne zaman biri beni okuyacak olsa, okumaktan bahsetse onun okuyabileceği-ona okutabileceğim ne yazabilirim diye düşünürüm;
ne yazmalı insanlık,
iç parçalayan bi şey yazdıysam ben hemen dizgilemeli-düzeltmeliyim onu;
herkesi nzor dönemleri oalbiliyor ve geçiyor bunlar; en çok biz biliyoruz bunu;
bazen çok kişisel-karalamasal ve okunması zor şeyler yazdım biliyorum;
ve yukarıdaki yazım, çocukça-basit ya da bazen belki itici gibi öyle gibi görünebilir;
Sözleri sesleri ve anlatımları bazen eğreti durabilir ama bu ses içinde bi amacı var;
Açık bi insan yüreği ve vicdanı olarak tüm dünya ve tüm diğerleri karşımda- Hepsine ve herkese seslendim içten; bunun işe yaramasını umdum, Tüm diğerlerine seslendiğimi hayal ettim ve tüm vicdanlara/ruhlara seslendim;
Hepsi ve herkes eşit ve aynı dünyayı bölüşüyoruz/paylaşıyoruz;
Bana cevap vermeli ve sunmalılar, ben buna inandım;
Gerçeklerin açık ve özgür olması gerekir tüm dünya önünde, Bu çocukça bi yol gibi görünebilir ama bunu yapmak bana tutarlı göründü; Yüzü orada olsa da sorsam gibi
Ben oynamak/eğlenmek istiyorsam ve birileri bozuyorsa bunu gibi düşünmek belki;
o ruhlar o vicdanlar seni duyamazlar buna hazır değiller çünkü :(
ruhlar ancak aynı yolda ilerlediklerinde birbirlerini görebilir ve duyabilirler. diğer ruhlar ve vicdanlar şimdilik seni duyamazlar, sabırlı olmalısın. bu arada delileri seviyorum, çünkü en azından açıklar... belki yanlış düşünüyorum.
bu arada sen yaz, kendi payıma düşeni her yazıdan, her olaydan, her şarkıdan, her şiirden, her fotoğraftan, her canlıdan hatta her cansızda alırım. kısıtlama kendini...
http://isiklidusler.blogspot.de/2014_01_01_archive.html
özgürlük-acı ile başlayan yazı ve ondan sonraki iki yazı... yüreğimi paramparça etti desem :( silme lütfen kalsınlar... öz-eleştiri yaptığım zamanlarda okumak isterim.
eğer yalnız başına olmayan- paylaşılabilen ya da diğerine istediğinde gösterilebilen ya da duydurulabilen ya da belki de hissettirilebilen bi yaşama duygunluğu/doygunluğu olsa idi bunca yalnız hisseder miydik?
biz yaşamayı bölüşmek/ hatta kendimizi- benliğimiz bölüşmek/çoğaltmak peşindeydik, hala da öyleyiz, ama o halde neden bu dünyada biz bu kadar yalnızız; ve atıldık-itildik; Biz mi yaptık hataları kendimiz mi?
Biz mi kendimiz soyutladık ya da yücelttik ve başkalaştırdık diğerlerden biz bunları soruyoruz/sorguluyoruz;
mutluluk bulduk-bölüşemedik diye kendimizi mutsuz yaptık yeniden;
bizden size acılar ve iç parçalamalar yansımışsa bundandır, Bizim kaderimize/kederimize asla yerinmeyin-içerlemeyin-Bizler kaderimizin bilincinde acılarımızı isteyerek içiyoruz ve yaşıyoruz; seve seve-gönülden;
Bütüncül bi yazı ya da anlatım deneyimi çıkaramadık bu blogda ortaya;
Ama yazımlarda bizlerden izler/görüntüler ve imgeler vardır; Ben kendime olsa yine de okumayı tavsiye ederdim;
Ne çoşkunluğu/coşkuyu, ne neşeyi ne de çocukluğu/çocukçalığı sürdürebildik;
Gerçekten istediğimiz yükseklik/anlatım ve ifadelereyse belki de hiç çıkamadık;
Çıktıysakta orada/oralarda sürdüremedik;
Çünkü hiç bi zaman istediğimiz okuyucu/gönül akmadı ya da onlar birleşmedi/onlarla buluşmadı; Aradığımız paydaşlığı bulamadık;
Belki bu aradığımız bizimde müziktedir; Belki müzik okumakta bi okumaktır;
Okuyucu ile büyüyecekti yazımlarımızın kelimeleri ve anlamları;
İstediğimiz hiç bi zaman tam olarak başaramadık belki;
Dünya gerçeği ve insan akılları paramparça,
yaşam içinde öylece sıkışmış hissetmemeliydik; bilmiyorum belki tü mbu olanalr iydir ancak yine de daha fazla ve iyisi içinde umut vardır ve olmalı;
Okur ve ilgi duyarsanız her ne isterseniz içinizden ne geçerse belirtin lütfen ve düzeltelim;
Dağınık yazımlarımızı ve anlam karmaşalarımızı belirtin hemen yenileyelim;
Umut, hayal, neşe,, hayal gücü ve başka gerçeklik açıları, bakış gücü ve bakış açıları sunmalıydık biz; Tüm bunlara yoğunlaşmıştık;
Ama böyle oldu sonuç;
özgürlük-acı ile başlayan yazı ruhsal arınma/saflık/özgürlük arayışının bi ifadesidir;
belki karma affı ve çözümlemesi aradım ve çektim hayatıma; ama aslında acı değil arayış yansıtan bi yazımdır; bilmek arayışının bi yansımasıdır yine de;
ki belirttiğimiz gibi yalnız bene-bize; birey olarak bana tanımlanmış bi özgürlüğü ya da mutluluğu istemiyorum ki ben; (bazen de istiyorum belki evet ama;)
diğerleri özgür değilken özgür olmak/daha özgür olmak;
diğerleri mutlu değilken ya da diğerlerine mutluluğunu/özgürlüğünü aktaramıyorken ve bölüşemiyorken daha mutlu olmak istemiyor muyum ben? bilmiyorum;
ruhlara seslenmeye ve onalrın duymaycağına gelince onun gibi bi şey bu da belki,
belki duyarlar; duyacaklar olmalı; duyanlarda-iyiler de olmalı değil mi?
saf inancın, saf düşüncenin, inanmışlığın, umudun başaramayacağı şey olmaz;
tek bir insan dünyay ıdeğiştirebilir ama diğerlerien rağmen ve onalr rağmen olmaz;
buysa benim şiarı mve bilgiliğim/belgeliğim;
ben ancak inancımı ve umudumu yansıtabilirim onlara ve içsel bi saflık ve inançla denedim ve yaptım bunu ve bunları da; bakalı mdünyayı değiştirecek mi dedim ve bence değiştirecek ve değiştiriyor,
Ben bi deliyi mve tek başıam bile olsa dünyay ıdeğiştirebileceğime ve değiştirdiğiem inanıyorum;
oturup düşündüğüm düşlediğim yerden dünyayı değiştirip-güzelleştirip; gerçekliğ iyapabileceğime ve etkileyebielceğime inanıyorum;
Düşüncelerimini ses ve umut dalgası/dalgaları olup diğer düşüncelre çarptığına onlarla buluştuğuan ve birlikte yaptığıan inanıyorum;
inanmaktan asla vazgeçmedim ve vazgeçmeyeceğim,
umuttan asla vazgeçmedim ve vazgeçmeyeceğim;
her ne kadar karanlık, çöküntü ya da buhranda olursam olayım patlayan ve bitmeyen bi umut; ışık ya da aydınlık;
bi gün kendimi mutlu ve arınmış hissetmek istiyorsam bugün sorumluluk almalıyım;
ben de cevaplar arıyorum işte;
bakalım dünyayı değiştirecek mi?
bekleyip göreceğiz; bekleyip göreceğim ve olmadı mı ben başka bi şey deneyeceğim ya da yapacağım;
gerçeklik saydam ve dalgalanan bi matriks olsun deniz ya da okyanus gibi;
Bizlerde içinde olalım; Bi çakıl taşıda atıldığında denize denizi dalgalandırabilir ya da suyu bulandırabilir;
Ben bi niyet ya da düşünce (titreşim) dalga ya da enerji oluşturuyorum ve onu gerçekliğe gönderiyorum yayınlıyorum; Çakıl taşı gibi bırakıyorum bunu gerçekliğe; Yüzüyor o bulutlar gibi gerçeklik denizinde; Bi tsunami olması gerkemez ama derin bir kırılma ve dip titreşimi olursa bu büyük bi dalga ya da tsunami de oluşturabilir neden olmasın? Ben böyle düşünüyorum gerçekliği;
Ben gerçekliğin içinde etkisiz bi kuvvet olduğuma inanamam;
Diğerleri ile birlikte yaparsam niyet ve düşüncelerimi birleştirirsem,
eğer onlarla birlikte uyumlu olarak titreşirsem bi şeyleri değiştirebileceğime inanıyorum ben ve düşüncemi dalgamı o okyanusa bırakıyorum; Birileride ona kendi düşüncelerini ve enerjisini eklerse büyür o belki diyorum; Bu nedenle vicdanlara ve diğerlerine ve iyiniyetlilere ve herkese selendim/sesleniyoru mve sesleneceğim çünkü onalra inanıyorum/güveniyorum, Başka kimim var ki; Ve belki ben kalpten seslendi isem duyarlar belki, neden olmasın?
demiyor muyum ki çişi gelen çocuk çişini tutmaz ve öğrenesi gelen çocuk öğrenesini merakını tutumaz, oynar - öğrenir; yapar sadece;
acım geldi ise acım geldi diyeceğim insanlık ve acımı yapacağım koyvereceğim tutmayacağım;
canım acıdı ise canım acıyor diyeceğim,
korkuyorsam korkuyorum diyeceğim;
endişeliysem endişeliyim diyeceğim;
anlamıyorsam anlamıyorum, olmuyorsa olmuyor-
dünya benim için neredeyse yaşanmaz ya da yaşanması zor bi yerse örneğin;
ben kendimde mi aramalıyım sorunu, ben uyum sağlauyamadı may da kabullenemedim bunca acı ve çarpıklığı deyip geçiştirmeliyi miyim? başk işte diğerleri yapıyor-nasıl da yapıyor ya da nasıl mutlular! bu doğru mu? onca acı ve karmaşa ve savaş ve yıkım nerede?
dünya da bunca acı ve karmaşa içinde yaşamıyorum ya da mutlu, tedirginsiz, güvende ve amaçlı, amaç dolu hissetmiyorsam bunu söyleyeceğim; beni kovuyor musun? zorluyor musun? sen neden gitmiyorsun o zaman ya da neden uyum sağlamıyoruz diyeceğim;
sizinle birlikte birlik ve ortak iradeli, bi şeyleri ortak yapıyor aynı dünyayı ve gerçekliği birlikte yaparak bölüşüyor hissetmiyorsam ve bunda zorlanıyorsam bunu söyleyeceğim; bu bana saçma ve çarpık geliyorsa bunu yayınlayıp- hatta birilerin irahatsız edip canından bezdirip duracğaım ben;
benim acımın üstünde yaşayın o zaman ve mutlu olun, hadi mutlu olun o zaman;
cevap arayışım beni er-geç sonuca ulaştıracak ya da er-geç istediğim alacağım; o zaman ne olacak diyorum ben? ben soruyorum ya sen? sormalısın!!!
Herhangi biri için insanlığın bu gerçelkiğin içinde amaçsızca dolaşması normal olabilir- benim için değil;
Herhengi biri için insanlığın bu gerçekliğin içinde ortak idealleri ve değerleri olmaksızın yaşıyor olması normal olabilir ama benim için değil;
Herhangi biri için dünyada yaşanabilirlik olmaması normal olabilir ama benim için değil;
Tüm bunlar ve uzayıp giden şeyler, Hepsi normalmiş gibi yapamam; Uyumak olan bu şeyi nadına uyumlanmak deyip gidip adına özgürlük ve mutluluk deyip özgür ve mutluca yaşayıp devinemem sözde; Keyif alınabilir yaşamdan yine de alıanbilir, Mutluluk ve neşe yine de olabilir ama, amaları var bunun;
Diğerlerinden değilse de kendimden sorumluyum, Kabul edersme tüm bunları kendimden sorumluyum ve kendime karşı sorumluyum;
İnsanlık bi güven ve birlik ağı ve ortak bilinç ve idealler/değerler ya da kardeşlik-ortakdaşlık geliştirmeksizin ben bu dünya ya da benimmiş ya da özgürmüş ve değerliymiş gibi yapmamam; yapmayacağım; bunun için çalışıp çabalmaktana ya da düşünmekten, ideal ya da hayal-güç ve enerji üretmekten beni alıkoyan ne?
Ben her sabah bu düşle uyanıyoru mve yaşıyorum; bundan büyü kyaşam amacı ve aşkı bulamadım; Dışarıda başka gerçeklikler, hayaller sonsuz hayat varmış-olsun ben bunun içindeyim, Ve içinde olduğuma karşı sorumluyum;
Kardeş olmuş-ortak bilinç geliştirmiş uyumlu bi insanlık ve dünya;
bi barış dünyasına inanarak ve inararak ve güvenerek ve bi gün onun gerçek olduğu içinde yaşanabildiğini düşünerek yaşıyorum ve yaşayacağım; bu umutsuz bi gün ve an olsa karanlık başıma çökerdi;
İçinde ben öğrenebilirim ve gezebilirim gözlemyebilirim-özgürce dolaşabilirm ve hiç bi şeye karışmadan yaşayabilirim evet ama bende onlardan değil miyim?
kendi hayatımı biçimleyebilir yalıtabilir ve kısmen özgürleştirebilirim evet;
bende onlar ve onlardan biri değil miyim?
ben başkası mıyım?
ben bir diğeri iken başka bi şey miyim?
delilikse tüm bunlar evet ben deliyim ama bizce normal olan budur;
onca yazmışsın... bunca yazıya diyeceğim şu: her şey güzel olacak...20li yaşlarımın başında ne çok dinlerdim Carmina Burana'yı yeniden dinlemeye başlasam iyi olacak (o fortuna aklıma getirdi)... inanırsan dağları bile yerinden oynatabilirsin demiş atalar... inanıyoruz ve ümitliyiz, öyleyse varız :)
sen yazarken daha okuyormuşum. yaşam aşkın ve amacın çok güzel ve takdire değer. dilerim hem de can-ı gönülden dilerim ki isteklerin en kısa sürede gerçekleşir.
ne kolay şey insanların birbirini yaftalaması
dilerim hem de can-ı gönülden dilerim ki isteklerin en kısa sürede gerçekleşir.
--
hayır hayır (okan bayülgen sesi;)
benim isteğim olduğu için gerçekleşmesin onlar ya da gerçekleşsin bilmiyorum ben, ne istemişim ki ben;
diğerleri ile buluşmuyor-paydaşlık-ortaklık kurmuyor ve gelişmiyorsa isteklerim neden gerçekleşsin ki; bilmiyorum bende;
neyin ne olduğunuda unuttum anlayacağınız;
İnsanlar mutluysa ya da memnunsa yaşasınlar istedikleri gibi; öyle ya da böyle;
bu ya da bunlarda değil belki isteğim ve isteklerim; bi isteğim var mı yok mu onu da unuttum belki aslında;
gülüp duruyorum şimdi öylece, kaptırmışım kendimi yine yaban bi psikolojye ya da psikoza öyle görünüyor şimdi burdan da; kendime mi geldi mne;
gülmek kaldı geriye,
öyle olsun-böyle olsun-ne olursa olsun, iyi şeyler olursa ne güzel olur değil mi?
Bu yazıyı yazdığımda ben tam Suriye - İşid kaçırma olayları felan, Danışıklı dövüş yazan var, Şu var-bu var, Orada aileler ve diğer şeyler, Bulandı kafam işte, Hep tepkisiz millet, Ta savaşa mavaşa gitti aklım; Kendimce içsel olarak dünyaya sataştım bende; Savaşı durduracağım ya ben bi parmağımla ya da düşüncemle, yazdığım iki sözle; Aman canım işte ; Uçmuşum yine; Öyle olsa her şey keşke-öyle kolay olsa değil mi?
Dağlara gelince aklıma geldi dağlar büker-yıkar oynatırdık düşüncemizde çalışırken;
İmajinasyon-görselleme-canlandırma çalışmaları ya da psişik çalışamalar için-enerj-güçlenme çalışmaları benzeri oalrak kullanırdık bu imgeleri ya da benzerlerini;
Ama yine de o fortuna ya da bi dokuzuncu senfoni çalarken duygularımda/düşüncelerimde olan şeyleri ya da düşünce ve imge-hayal patlamalarını delilikten başka bi şey tarif edemiyor yine de;
Böyle olduk sonunda, Kusurma-kusurumuza bakmayın, başınızı ağrıttı isek affola;
heey gelin oynamaca oynayalım, bitti; bunu yazmalıydım belki de sadece
:) zihnim beni yanıltmıyorsa inançla dağları yerinden oynatabilirsin Hz. İsa'nın bir sözü. neden bakayım kusuruna... boşuna dememişler delidir ne yapsa yeridir. Oyun oynamak güzel, ancak oyun yaşım geçti be çocuk. sen eğleniyorsan ne güzel :) sevinirim senin adına.
eğlenmek;
eğlenmek iş ya da amaç olursa kendiliğinden doğmaz,
biz eğlenmeyi incittik mi ne?
yanıldık bazen/çok ciddiye aldık yaşamı;
hadi inançla dağ yerinde oynasın!
dağ yerinden oynamalı mı?
dağ yerinden neden oynamalı;
inançta bunu/bunları bilmeli ki inanç olsun;
dağların oynaması gerekiyorsa dağlar oynasın, dağlar dağlarla oynasın; dağlar kendini oynatsın belki;
dağlarında mı canı sıkkın;dağların oynama yaşı geçmiştir belki de bi ondan oynatamıyoruz onları
ya da onlarında yaşı geçmiş artık oynamıyolar;
genç dağlar lazım bize o zaman oynamak-oynatmak için
dağlar eğlensin, eğ ile - eğilensin
dağlar oynsaın oy oy - oynak dağlar;
öyle olsun;
onun olduğu yeri kimse incitemez :) sadece gülümsetir ve incitemeye çalışanlar için üzülür. eğri eğlensin, doğru dağlansın o zaman.
uzun ömürler dilerim sana. dilerim senden önce ölürüm. senden sonra ölürsem de sen ölmeden bir gün önce göreceğim nasılsa seni (bedenini değil elbet ruhunu). iyi eğlenceler dilerim can-ı gönülden :)
nereden ölmeye geldik ki şimdi ya da batmaya;
doğumsa doğumsa doğmaysa, ölümler batımdır; dedik biz; demiştik;
batarız elbet bi gün bizde;
yenidendoğmalar ve buluşmalar umuduyla o zaman;
sen yeniden doğabilirsin bence sakıncası yok :)
ancak benimki son...
Yorum Gönder