18 Ocak 2013 Cuma

Hasat Üzerine, Bal, (Öğreniş Nedir?)

Ben Tüm Varolanım;

Hasadını Saklamak, Özümsemek

Eğer atomun çekirdeğine bir veri saklayabilseydim bu ben tüm varolanım olurdu;
Tıpkı bunun gibi öğrendiklerimi hasat etsem, hasadımdan bal, şerbet ve pekmez yapsam uzun süre saklamak için, özümsemek ve tekrar tadımsamak için, eritsem onu, suyunu sıksam ve posasını ayırsam, kaynatsam, ve özünü saklasam onun şekeri, özütü ben tüm varolanım ve ışık/sevgi, enerji,bilgi, neşe, umut ve umutluluk, mutluluk olurdu;

Blogda daha önce hasat hikayeleri sunmuştuk
http://isiklidusler.blogspot.com/2012/11/dusluyorum.html
http://isiklidusler.blogspot.com/2012/11/biriz.html

Bunların üzerine devam edecek olursak;
Varolan her şey dersler, öğreniş ve her yerde kodlanmış bilgi var düşünüşü ve anlayışı ile de işlersek bunu ve zincirleme bir sistem ve döngü olduğunuda düşünürsek aslında fiziksellikteki tüm her şey öğrenişin ve bilginin bir parçası gibi de görünüyor, Enerjinin ve zihnini devinimi, hareketleri ve tüm her şey gözlemlenerek ve deneyimlenerek öğreniliyor gibi, Hasat kavramı bize sunulmuştu ve sunulan kavram hasatt, Ekmiştik ve biçiyorduk,

Ne ekersen onnu biçersin

Umut, neşe ve diğer pozitif kavramları ektik mi, suladık mı?
Onları ektiysek, onları tohumlarımıza kattıysak hasadımızca bolca olacaklar muhtemelen,
ASlında yukarıdaki bal yapma ve saklama fikri şuradan geldi, Ruh üçüncü seviyede binlerce yaşam döngüsü öğreniyor denildi bize, Ve bir yaşamdan bir diğerine anılarımızız taşıyamıyoruz, O halde ruhumuza kazıdıklarımız ve derinde sakladıklarımız, bilgeliğimize özümsediklerimiz ve silik bilinçaltı yansımaları ve sezgileri kalıyor olmalı bize eneyimimizn yani özümsenenleri, Bu durumda entellektüel öğrenme, Aklına bilgi yığma gerçek öğrenme değil ve gerçek öğrenme özümsemişlik  ve öğrenimi ruhsal derinliğe taşıyabilmişlik gibi görünüyor, Bun unası lyapıyoruz ve yapmalıyız düşünüşüne yukarıdaki zihin işletmeyi düşünerek yanıt verdi zihnim, Ve bugünlerde tüm fiziksel öğrenimimi büyük resimlerden bakamyı düşünerek yukarıdaki örnekteki gibi sembolize etmeyi ve şekillendirmeyide düşünüyorum da bolca, Yine örneğimn atomun çekirdeğine yani tohumun bilgisine ve meyvenini özütüne şekeri koyar gibi ve mineralleri koyar gibi yukarıdaki pozitif değerleri koymek ekinini tohumuna ve onu biçmek gibi; Bunu uyarlarsak şöyle düşünebiliriz atomu çekirdek ve kırılamaz yapı olarak düşünüyoruz, Öyle bir yapı düşünelim ki o kırılamaz açılamaz ezilemez bükülemez patlatılamaz ve uzayabilecek bir liste ile tüm fiziksel öğrenimin hareket biçimleri ve zorlukları ile özüne erişlemez olsun ama bilgelikle ve sevgiyle yani tıpkı bir şifre gibi doğru parametrelerle erilebilir olsun ve o parametre bilgelik ve sevgi öğrenme isteği neşe, vb. olsun örneğin, Tabi zihin tüm bunları böylesine ayrıntılarla düşünmeksizin anlamlarla hislerle ve sözsüz anlamlarla yapıyor olmalı ama onu anlamak ve geliştirmek ve onunla iletişimimi artırmak, yükseltmek içinde düşünüyorum tüm bunları,
Bir tohumda dayannıklıdır bunun gibi, Kabuklu yada kabuksuz bin yıllarca dayanabilir, gerekli nem toprak vb. koşullar olmaksızın çimlenmez değil mi? İşte toprak nem ve diğer parametreler tohumun erişim ve filizlenme şifresi gibi, Toprak hava ve su ve tüm bu koşulların belirli aralıklı parametreleri onu deşifre ederek ona hayat veriyor ve yaşam filizleniyor, Filizlenmek üzere saklanmış ve kodlanmış yaşam bilgisi, Tıpkı bunun gibi geçmiş yaşamlarımda kendime bilgi kodlamış olabilirim ya da bu yaşamımda gelecek yaşamlarım için bilgi ve tohumlarda kodlayabilirim belki ve hasadımı yapıyorsam devam edebilirim ve yapmışsam onu nası lpaylaşacağımı tüketeceğimi ondan ayrıacağım tohumları ve ondan elde edeceğim pekmez konserve kurutulmuş hasat vb. yan ürünleride düşünmeye başlayabilirim, İyi yapılmış ve doğru koşullarda saklanmış pekmezde belki bal gibi bin yııllar boyu dayanıyor olaiblir ama bunu gözlemleyip öğrenemliyim, Eğer dayanmadığını gözlemlemişsem balın sırrını araştırmalıyım naıl dayanıyor balı gözlemliyorum ve kristalize oluyor, Kristalizasyon nedir ve nasıl oluşuyor ve nasıl onu bu denli uzun süre saklayabiliyor bunu düşünmeli araştırmalı ve incelemeliyim, İşte öğrenmek ve özümsemek budur, Zihninde kristalize edilmiş bilinç altına ve güdülere kadar depolanmış tohumlanmış, kristalize bilgi üretmek ve öğrenim damıtmak,
Ve buradan sonra onu uzun süre depolayabilecek kaplara ihtiyacım var, Tıpkı hasadımı kaynattığım pişirdiğim ve ısı ile birleştirerek sağalttığım, damıttığım ve sadeleştirdiğim gibi toprağıda önce su ile buluşturarak şekil verilebilir bir tona getirmeyi sonra pişirmeyi öğreniyorum, Topraktan bozulmayacak kayalar yapıyorum ısı ile, Ve pekmez tekrar sulandığında homeopatik ya da holistik olarak yeni bir ürün sunabilir belki bize, Tüm bu düşünüş süreçlerine buharlaşma ve buharlaştırma, kaynatma vb gibi eritme gibi öğrenmeleri ekleyerek bu hikayeyi uzatabilir ve derinleştirebiliriz belki ama sanırım ben kendime hatırlamaya ve tekrar ilham olmaya yetecek kadar notumu düştüm,

Hamdım yandım, piştim

Öğrenme bir yanma-erime ve pişme olgunlaşma süreci gibi nesellenmiş ve kavramsallaştırılmış Rumi düşüncesinde de ve benzeri örneklerle tasavvuf bilgeliğinde de, Tüm bu düşünceleri kafamda ve zihnimde yoğurduğum bu günlerde bir çeşit kaynaşım ve belki de eritme ve pişirme deniyorum bende bu ve benzer bir anlatım ve perspektifi derinleştirebilmek için ve metin çokça açılabilir evet ama ana fikrini ve aktarmak istediğini, hissettiğini sundu sanırım.

Ne oldum dememeli, Ne olacağım demeli,

Baldanda özüt olur mu?
Öğrenim ve ilerleyiş ve yükseliş zincirleme ise neden olmasın? Olur ve olmalı, Yukarıda homeopati kavramına değindik ve yanlış bir ifade ile orada sunmuşta olabiliriz evet ama casseiopeia transkriptlerinde diyor ki tüm pati ler BH yanılmıyrorsam ifade buydu ya da bunun gibi bi şey, Buradan şu anlatıma varmak istiyorum balda homeopatik seyreltme gibi tekrar tekrar seyreltilerek yükseltilebilir belki? Belki bu zincire burada farklı kimyasla reaksiyonlar, bileşikler katalizörler , fermantasyon gibi öğrenim halkaları eklenebilir ve aklımıza gelemyen nicesi ile devam edebilir bu? Bu değilse bile en basit örnekte çayı ya da her hangi içeceği bal ile içiyor olabiliriz ve şeker üretemediğimiz geçmişimizde muhtemelen tüm tatlılarımızı bal vb. ile tatlandırıyorduk, Bal kabağı bile tatlı bir besin haline getirebiliyor ve şekerle bileştiğinde patlıcanın bile reçeli yapılabiliyor, Tüm hayatımızı, tüm acılarımızı ve dramalarımızı umarım bunun gibi umut ve neşe ile tatlandırır ve hepsinden bozulmayan reçeller felan yaparız, Daha öncede blogda bahsi geçmişti acı ve tuz benzetmesinde evet tuz acıdır ama korur ve saklar besinleri ve az katarsan yavan tutar, çok katarsan yakar, Su ile seyreltmek gerekir, Olmadı üzerine bolca su içeriz, İşte böyle ruhta yanmışsa acı ile, drama ile tuz gibi su ile seyreltin dostlarım evet yaparken tadına bakıp fazla kaçırmamak ya da ustalık öğrenip göz kararı hepsini önceden yerinde tutmak en iyisi ama Bu hayattan öğrenmediğimizi düşünmeyin dostlarım, Burada su ne denirse sanırım neşe, umut ve mutluyum şanslıyım davranışı işe yarıyor diyorya Kasyopya ve hani üzerine bi bardak soğuk su iç diyoruz ya ve mış gibi yapın diyorya o metinler bununu gibi işte, Böyle düşünülmeli ve aktarılmalı değil ama sanırım ruh böyle öğreniyor arşivliyor ve damıtıyor, Tüm yaşam keşfetmemizi bekleyen bilgi gibi görünüyor,

---------------

(Metin uzayan ve dağılımlanan ve eklemlenen düşünce süreçleri nedeniyle yazımdan çok bir taslak metine ya da hatırlatma ilham vb. notuna dönüştü gibi)

Ekler

Ve sanırım, saklayacak kapta üretildikten ve sağlandıktan sonra gereki saklama koşullarını sağlayan oratmaın bulunması ya da üretilmesi gerekiyor, Bakteri üretmeyen serin, kuru ya da iyonizasyonlu ortamlar, Mağaraların ve bazı piramitlerinde içindeki hava iyoniasyonu nedeniyle, dumanı kaybettikleri, kirli suyu artııkları, temiz suyu bir cilt maskesine dönüştürdükleri ve bunun gibi şeyler yapatıkları söylentisini duymuştm aslını bilmiyorum ama, Bunun gibi bir çok mağaranın havası ve havanın içerdiği iyonlar nedeniyle farklı hastalıklara şifa olabileceğini, vb. biliyoruz, Ve aslında keşfedilmeyi bekleyen bir bilgelikte burada yatıyor sanırım ama konumuz bu değil, Buradan şuraya varmak istiyoruz, saklama ortamı zihin ya da ruh ya da bilinçlilik her ne diyorsak o da ve aslında oda bu durumda serin, kuru ve iyonizasyonlu olmalı sanırım, Allak bullak boğuşmalı ve kargaşalı bir zihin bakteri üretecektir muhtemelen ve ballarımız ve değerlilerimizi sakin, dingin, temiz, iyonizasyonlu vr kuru ortamlarda böyle bir zihinde muhafaza edelim ve ağzımızın tadı kaçtığında ve olan biten kabak tadı verdiğinde bir kaşık bal çalalım ağzımıza, Acıyı bal, kabağı tatlı eyleyelim umalım, Dingin bir zihin üzerine çok şey söyenebilir ancak zihnimizdede korunaklı ve zaman zaman nefes darlığı çektiğimizde nefes alabileceğimiz ve sığınabileceğimiz güvenli mağaralarımız olursa ve oraları ara sıra ziyaret etmeyi unutmazsak bu anlatış ve öğreni yerin ibulacak sanırım, Bu ne olabilir diyorsak ilk yanıtlardan biri meditasyon olacaktır, Benim için diyorsanız nikotinin (doğal tütün ürünleri) ruhun mağaralarına açılan kapı olduğunu düşünüyorum ve sıkça hatta her gün günlerce mağaralarda dumanlanıyorum, Meditasyonu vikipediyede dayanarak derin düşünce olarak tanımlamıştık zaten, Mağaralar karanlık ve izbe yerler gibi görünebilir ancak aydınlatabiliriz, Bizim için korunaklı olabilirler, Derin düşünüş bu mağaralarda zaman geçirmemizi sağlayacaktır, Derinlik, altta olanlık, derinde olanlık, bilinç altı ve bilinç yüzeyi, gündelik zihin ve sıkıştırılmış, özümsenmiş taban zihin gibi kavramlar üzerinde düşünürsek sanırım bu benzetmeyi daha iyi canlandırabiliriz,
Meditasyondan başka bir yanıt aranırsa eğer o neşeye ve umuda odaklanmak ya da hayatta daha önce işaretlenmiş güzel duygulara ve yüksek anlara odaklanmak ve hatırlamak gibi çözümler ve öneriler olabilir, Ve burada zihindeki iyonlar pozitif düşünceler ya da ilham sezileri vb. olacaktır sanırım, Nefes alma ve nefesi açma ile derinleştirirsek bu anlamı bize umut mu nefes aldırır neşemi ya da başka bi şey mi diye düşünüyorum ve gerçek neşe gerçeklikte olacak pozitif gelişmeler olurdu sanırım ama iç dünya için böyle bir anlatım ve sunu yaptık,
Dingin bir zihinde olması gereken nedir diye düşünüyorum ya da olmaması, Yani boş ve temiz ama ferahlatıcı bir havasıda olmalı değil mi? Hava ve iyon ve havadaki oksijen vb sembolizması ile dingin ve boş ama öğrenişin özütünü ve esansını ya da ilhamınıda havaya saklamış bir zihin olabilir miyi soruyorum,


( Bu yazımı sürdürmüş olsak hangi yöne ilerletebilirizi soruyorum ve düşünüyorum bi an ve birincisi tüketim geliyor aklıma ve paylaşım olabilir, Tüketimde ayağını yorganına göre uzat, tutumlu ol ve sakla samanı gelir zamanı, ağustos böceği hikayesi vb, canlanıyor ilk anda zihnimde bundan öte ister tatlı yaparız ister ekemeğe süreriz balı ama baldan başka ürünlerimizdeolacaktır tabi, Eskiden et bile kurutuluyordu ve tütsüleme gibi bir koruma saklama yönetimide vardı aklıma gelmişken)

(Sanırım ikinci bir hasat için tarlayı hazırlamak, farklı topraklar bulmak, gübreler üretmek, sulama imkanlarını değiştirmek yönünüde gidebiliriz, Ama gözlem deneme ve yanılmayı azaltacaktır, İyi bir gözlem daha az deneme ve daha az yanılşma ile öğrenme demek olacaktır, Örneğin bitkileri köklerine su ve minaeral alaımlarına kadar gözlemlemek bir bitkiyi onlarca değişik iklim ve sulama ve gübre ile deneme zahmetinden kurtarabilir ve kaplumbağa gibi olmak bu sanırım, Aslında acele ederek ya da her şey ibir anda öğrenmeyi ve özümsemeyi deneyerek öğrenmiyoruz ve karmaşa yaratıyoruz zihnimizde ama bu dönemde dünyada cevaplanması gereken ço kfazla soru ve bilinmeyen var ve ne olursa olsun ister dünyanın en erişilmez bilgeliği olsun bu cevapsızlık ateşini söndürmeyecek ve sabırda bir yere kadar)

( Ama asıl olan hasat kavramıyla buraya odaklanmalı ve çokta dağılmamalıyız sanırım, Hasat nedir? Dermek ve toplamak, Neyi topluyoruz, Ektiğimiz diktiğimiz ve yetiştirdiğimizi, Nereye ne zaman ne kadar ve nası lektik, Ektik mi, Hala ekebilir ve drebilir miyiz, Ürün geliştirme ve gübreleme gibi çözümler geliştirebilir miyiz? Hava durumu nasıl, Taralamıza su ve sel hendekerli açtık mı? Güneş görmesi için çözümler geliştirebilir miyiz? Tüm bu sorular hedefi vurmuyorsa yeni ekim alanlarımız bu mevsimde yetiştirebileceklerimiz, gözden geçirebileceklerimiz, budayabileceklerimiz ve sıkını alabileceklerimiz var mı ve diğer sorular, Hastalık ve zararlılarla mücadele ve ilaçalama ve karga ve domuz gibi hayvanlardan koruma vb. süreçlerde var sanırım ama miktar değil yüksek tohum istiyorsak gelecek nesiller içinde tohumu yükseltmek istiyorsak ehilleştimek istiyorsak ne yapmalıyız bunuda sorabiliriz, Ya da bakımı bi kenra bırakıp ne çıkarsa bahtımıza deyip kahvede okey oynayabilir ya da seyyahlık yapabiliriz, Çok gezen bilir,)

Hasadınız nasıl geçiyor sevgili ailem? Hazır mıyız?
İyi ve mutlu hasatlar dilerim,

0 yorum:

Yorum Gönder