20 Mart 2013 Çarşamba

Ben böyle düşünüyorum,



Nihat Genç diyordu ki ;
Beynime giden bi şey bulamıyorum, Yazdıkları, okuduklarım benim beynime gitmiyor**, Tabi yaklaşık olarak şu anlamda, basit ve sığ oluşu okunanların ya da karanlık belki, örneklersek benim anladığım kadarıyla, çocukların yazdığı şiirleri okumak gibi hissettiğini anladım ben,

İşte bende çokça böyle oluyorum bugünlerde, Dış dünyada okuyabileceğim, izleyebileceğim çok az kaldı gibi, Popüler kültürde tabi ve zamanede, Ama tabi çok büyük bir geçmiş yazınsal ve düşünsel değerler antolojisi duruyor dünyada, Onlara dönmeliyiz belki de yüzümüzü, Kimdi hatırlamıyorum, klasikler için bizim besinimiz gibi demişti galiba , zihnimizin fikrimizin düşüncemizizn besini gibi anlamında yerli bir düşünce insanı, Nihat Genç'in beyne gitme kavramıyla da yakınlaştırırsak bu da öyle bi şey galiba, Klasikler, düşünürleri, filiozofları büyük insanları okumalı o zaman, Siyaseti de, gazeteleri de ya da devlet yönetimini de popüler kültür gibi görüp dışlamalı, Biz buna çok fazla odaklanıyoruz sanıyorum,

TV'ler, tartışma programları, siyaset ya da herhangi bi şey, sanki dinleyebileceğim izleyebileceğim kimse kalmadı gibi, Bi kaç isim işte beynime giden ve bunun ne siyasi görüşle ne dünya görüşüyle ne de başka bi şeyle de alakası yok gerçekten, Ve geçmişe baktığımda vardı, Güzel ışıl ışıl insanlar vardı, Değerler-inançlar vardı, Barış Abi vardı mesela, ve niceleri vardı, İsim saysam unuturum saymasam eksiğim olur ama yaşıtlarım anlayacak ve hatırlayacaklar, Bu kimlikler değer değil artık anlatabiliyormuyum ya da ben mi anlamıyorum ve ya da yanlış mı anlıyorum, Ve o insanlar burada bi şey var, Bi gerçeklik değişmesi var sanki, Tamam büyük insanlar vardı da küçük insanlara bıraktı devretti gibi sanki, Ya onlar bayrak teslim ediyor ya da bi şeyler değişiyor, Daha düşük ışığa kalibre oluyorlar ya da birlikte öğrenip onlarda yükselecekler gibi izlenimler ama anlatması karmaşık duysal izlenimler bunlar, Ama bunun gibi bi şeyler,
((Ek- Ve sanki biz bugünlerde o büyük insanların değersizleştirilmesi ya da onursuzlaştırılması ya da onlarla kavga edilmesini hazmedemiyoruz gibi ama böyle bakmamalıyız belki de, Oğul ve oğullar büyümeli ve ayakta durmayı da öğrenmeli, Çok fazla korundu kollandı belki de yani o büyük insanlar da belki bunu yaptı, Düşüp kalkılmasına hatalar yapılmasına göz yummalıydı belki de onların öğrenmesine, Platon diyor ya devleti filozoflar yönetmeli, Filozoflardan başkası öğrenemez o zaman, Yani o büyük ve akil zihinlerin korumasına kollamasına ve yönetimine alışır insanlar, Adaletsizlik karşısında ne yapılacağını bilmez, Kötü yönetimi tanıyamaz, Yanlışa düşse onlar düzeltire güvenir ve bireysel irade gelşitirmez koruyuculuk bilinci gelişir belki de bilmiyorum, Objektivite ve empati bana bunları öğretiyor ve değerlendiriyorum bu son yıllarda ve günlerde,))

--------------
Ama şunları da soruyorum ve düşünüyorum,

Bu ülkeye aydın doğar mı hiç düşünüyor musunuz?
Bu ülkede ne aydın aydınlar vardı, ne yıldızlar vardı kayıp gidiyor görüyor musunuz?
Görmüyor musunuz?
Tüm dinya ve tüm dünya da böylemi?
Suudi Arabistan'da, Lübnan'da,  İran'da bilmem nerde kaç aydın doğuyor yetişiyor kaçını okuyorsunuz, dinliyorsunuz, izliyorsunuz,  takip ediyorsunuz düşündünüz mü?
Dünyanın en aydın insanları bu coğrafya da görüyor musunuz?
Ya da buralardaydı şimdiki zamanlarda ve geçmiş zamanlarda,
Ya gelecek?

----------------

** Benim beynime gidecek lafı ben üç yılda, beş yılda bir zor buluyorum
01:03:00 Tıklayınız,,,

---------------

0 yorum:

Yorum Gönder