22 Kasım 2012 Perşembe

KİŞİSEL GERÇEKLİK PORTRESİ

Bu yazı başka bir gerçeklikte yazılmadı ve yayınlanmadı. Ama ben bu gerçeklikte varım.


Ne kadar bilirsen bil, anlattıkların karşındakinin anlayabildiği kadardır.
Farzet ki yazdıklarımı anlayabildin... Ya anlayamadıkların? Ya yazıp ta sildiklerim? Ya yazmadıklarım? (Mevlana)

S: (L) ... İsa toprağa ne yazdı?
C: "Ruha bak."


4. yoğunluğa geçiş bir enerji realite değişimi ve bulunduğumuz yer bir ruhsal kavşak aslında. Fiziksellik tamamen bir yanılgı ve burada asıl olan bunun iyi ya da kötü olması değil, devam etmesini isteyip istemediğimiz bir yanılgı olması. Bunu seçimlemeye çabalıyoruz ve bu sanırım bu kısa süreçte yapıyor olduğumuzu sansakta bin yıllık süreç dendiği gibi. Bin yıllar gibiydi bu yıllar. Bende bilinçli zihinimin ötesinde ruhun kararını ya da grubun kararını bilmiyorum. Bir şey umuyor da değilim. Sanırım ruh/ruhlar seçimini yapmıştır. Varolan her şey dersler işte. Tüm fiziksellik aynamız bir yandan ama daha çok şey gördükçe daha çok şey görülebiliyor ve ama daha çok şey anlatılamıyor belki de. Bu egosal bir tavır ya da değil, 3. seviye KH larız ve sınırlamalarımız yoksa aslında birbirimizin bilinçlerine müdahale edersek te kıyamet kopmaz ama oyunlar bitiyor ve hepsi oyunsa o görülen daha çok şeyde 3. seviye düşünüşte drama, üst seviye düşünüşte dersler... O zaman ne anlatılacak drama var ne de dersler ve bu da benim çatışmam, dramam ( üst seviye düşünene kadar tabi) ... 3. seviye düşünüyorum ve üzgünüm ve çatışma varsa öğrenme yoksa üstesinden gelmeliyim. Ama deniyorum...

Her şey söylenmiş zaten
Kitlelerin budalalıktan ibaret bir tanrının peşinden gittiğini görmek
İsteyin alacaksınız.
Nuha gemi yapmak eğlenceli gelmişti ve nuh sembolikti
Gezegeninize ayna tutacak bu gelecek olanlar
Burada seçimlerimiz nedeniyle bulunuyoruz
Karma siz isterseniz ve siz öğrenene kadar var
Hepimiz seçimlerimizle başbaşayız
Laura kendi gemisinde

Ruha bak, ruhu araştır, ruhun yaralarını iyileştir, yüksek ruhsal sağlığa ulaşın...
Önemli olan ruha odalanmak.
Bir başkasının algılarını değiştirmeye çalışmanın gereği yoktur çünkü özgür iradeye müdahale anlamına gelir ( Ki bu da aslında özgür iradeye müdahale edilemeyeceği yani kimsenin algısının ve seçimlerinin kendisi değiştirmeden değiştirelemeyeceği anlamına geliyor sanırım açıkça.. Belkide bu daözgürlüğün kendine nasıl yasalar ve sınırlar tanımlayabileceği sorumun cevabı ama bilmiyorun.)

Bu ve bundan sonraki yıllar her şeye gebe olabilir. Ve aranan bütün cevaplar içimizde olduğu gibi dışımızda ve o kanal metinlerinde. Olan biten her şey derslerimiz. 3. seviye düşünüşüyle tüm bu olanları bir drama olarak görüp algılayıp çok şey yazmak istiyorum ama Mevlana sözü gibi her şey, anlattıkları anladığım kadar ve anlattıklarım anlaşıldığı kadar. Bu da benim/bizim bir dersim-iz olmalı. Burada gözden kaçırdığım bir şey olmalı. Sanırım özgür iradeyi tam olarak anlayamadım. Ama gelişme var sanırım. Kendimi tebrik ederim.

Gökten kimler gelirse gelsin gelenler bizleriz. Her ne olursa olsun bu dersimiz. Bu noktada tüm bu bize anlatılanları birleştirerek dünyada ve göklerde bir oyun sahneleneceği algısı ortaya çıkıyor ama bir yandan da. Ve eğer urum buysa fizikselliğe odaklanmış hipnoz altında bir ışık işçisi yığını görmek üzücü... Ama her ne oluyorsa derslerimiz. Ben burada tüm bunlar olacak ya da olmayacak demiyorum. Kendi adıma benim gerçekliğim bütün ihtimallere açık.

Dünya da felaketler yıkımlar her yaşanırsa bunlar bunlar drama değil ve derslerimiz. Ama bunun ötesinde bu günlerde serin kalarak frekansı tutabilecekmiyiz. Ve bu karmaşada yardım edebilecek miyiz? Şafağı Getirenlerde olduğu gibi ölümlerin üzerine kendimizi perdeleyerek ve daha bilmediğimiz nice şekillerde. Tüm o korku ve obsesyonda insanların gözlerine bakarak neşeli şarkılar söylemeye hazır mıyız.

Her şey derslerse, özgür irade varsa, kimsenin algısını değiştiremiyorsak o zaman yazmak konuşmak ve her şey anlamsız gibi

Hayır cevap bu değil hepimiz kendi gemimizdeyiz bunu anlamıyoruz
Ve o gemi fırtınalar görsede 3 ya da 4 bir yerlerde yüzecek asıl olan ruh ve o hiç batmayacak
Ve benim gerçeğim bu kadar işte.
Hepiniz bensiniz ama nasıl oluyorsa kendi geminizdesiniz.
Hepinizi seviyorum.
Biliyorum ki ben olan ruhunuz batmayacak ve siz olan ruhum batmayacak....

Bir önemi yoksa ve önem subjektifse bile buraya bunu yapmaya gelmişsek yani kendimize yardım etmeye ve bunun için ilerleyen tüm bu günlerde oluşabilecek olan subjektif çöküşler ve yıkımlarda, kendimizde, bedenimizde kalabilmemiz, tüm bu sürece hazırlıklı olmamız, 3. seviye algısıyla da olsa önemliyse umarım sonuna kadar kalabilir, yardım edebilir ve bedenimle yükselebilirim. Ama yıkımlardan da daha zoru şu olsa gerek, kim gelecek bu göklerden, kimi çağırıyoruz ne yapmaya çalışıyoruz bilmiyorum. Bu günleri görmek ve yaşamakta, bedende kalmakta zor olacak sanırım.

Sevgili ailem fiziksel kattaki tüm beklentilerin ki bunlara tutuklamalar ve fiziksel değişimlerde dahil, 3. seviye düşünüş olduğu zaten aşikar ama dualite ve karma olduğunu da düşünmeye devam ediyorum. Tekrar kendime ruha bakmayı hatırlatıyorum. Yaşananlar ve yaşanacak olanlar, üst katlarda subjektifse de, 3. seviyede bile olsa dramatik ve önemliyse yaşam ve oluş için bir noktada önemlidir ve dramatiktir. Biz ruha odaklanırsak ve bedenimizde kalabilirsek tüm bu süreç 3. seviye ve altı için daha az dramatik olacaktır. 3 .seviyede, fiziksellikte, çökeceğini öngördüğümüz o fiziksellikte, kendimize bir cennet yaratmaya mı çabalıyoruz. Biz kimiz hatırlıyor musunuz? Ne yapmaya çalışıyoruz. Işık işçisi kardeşime sesleniyorum.


S: (L) ... İsa toprağa ne yazdı?
C: "Ruha bak."


0 yorum:

Yorum Gönder