22 Mayıs 2017 Pazartesi

ne yazdığımı bilmediğimde;


kestanenin iğneleri var kendini korumak için;
şöyle düşünebiliriz
olgunlaşmamış kestane topağını daha henüz yeşil çiğ ve olgunlaşmamışken ve ağaçtayken kuşlar gagalayamıyor?
,sonra olup birden dökülürler ve çatlar açılırlar zaten
ve bi kaç tanesi toprağı bulursa yeterlidir
 bin tane kestane doğmalı değildir
işin ilginci bunu niye söyledim. Bazen kimseye batamazsın
 ve yuvarlanırsın
önceden dikenlerin olması gerektiğini keşfeder ya da öğrenirsin..
bazı şeyler dikenlidir...

daha fazla anlamak sanırım bir çılgınlık olurdu ya da
gök gürültüsü yada şimşek yığını gibi bir şey;

---

çıplaklığın sımsınırlarında

çıplaklığın ardında ne görmeyi umuyoruz bunu bilmiyorum ancak
bi insan ne görüyor ki diyebilirsiniz
algılar danseden yaratıklar ve şarkı söyleyen
bazen olma çeşitleri yenmiyor

---

kesinlikle sabahları bu gerçeği ya da durumumu ve tüm diğer durumları yok etmek ya da başka bir şeye-gerçeğe  dünyaya dönüştürmek ya da varsa oralar birden puf olup kaybolmak ve bunun gibi şeyler ...

sanat denilen nicelik ya da yücelik ne harika!
bir o var gözümün gördüğü ve aklımın aldığı

---

zorlanma çeşitleri ve uyumsuzluk türleri içinden en çok herhalde ben olması zor...
yanlış bir resmin içinde resmin ressamına ya da olmadı diğerlerimize dönüp beni yanlış hayal ettiklerini ya da çizdiklerini söyler gibiyim...
bu ilginç bir keşişme...

sabahtan beri onbinsaattir düşünüyorum....

---

uykuyla varlık arasında gidip gelen trenler
çocukların bir şoka uyanması gibi her sabah biri bana uyanıyor!
biri bana burda ne olduğu ya da ya olacağını açıklamalı!


0 yorum:

Yorum Gönder