6 Haziran 2012 Çarşamba

Etkiler ve Saldırılar


BU İÇERİK BLOG GİRİŞİNDE BELİRTİLEN TASLAK KARMA DÖNÜŞ YAZIMDIR

Ve ayrıca blog geçmişindeki bu yazımların bir kısmı blog başına gönderiliyor, biz taslağa çekerken aradaki yerlerinden tekrar bloga gireceğini düşünmüştük ve tüm içerik bu şekilde yönlenirse tekrar taslak alabiliriz çünkü genel tema içerisinde bu metinler için giriş uygun olmayacaktır, üzgünüz,,,

---------------------------------

(Ek* Burada ne yazdım hatırlamıyorum ama bu konu açılırsa derindir ama açımda gerekmez çünkü hiç bir çocuk düşmemeyi ona diğerin düşme deneyimleri anlatılarak öğrenmez ve çocuklar büyür neşelerini saçar anlatır, bunu neden yazdım heni deniyorya mavi morlu pembe yazsak her şey neşe hiç mi zor yoktu uyarı yok ya da birileri çıkıp yorumlarda hııı bu işler öyle kolay değil diyor, şudur bu bir dağ tırmanışıdır bunca hazırlıklı olmak gerekir, çok dayanıklı değilsen daha temkinli ve bilgili, sırtlan ve dayanıklıysan daha gözü pek ama biz tepeyi diktik göze yolculukta çok manzara aramadık buda belirtilir, zaman oldu seyrettik zaman oldu resmettik, iniş yolunda önümüzde olacak manzara çıkış yolu göz tepeye dikildi, budur selamımız, aşkola 110512) 


Bilgi korur: Bilgiyle farkındalık artar, farkındalık karşılaşılan durumlarla baş edebilme de, hatta bazı durumların düzeltilmesinde temel oluşturur. Kasyopya Transkriptleri.

Etkiler ve Psişik Saldırılar ve Programlama

İlk Yaratıcının yolculuğunda her şey ilk yaratıcıysa ve sınırsız iki şey birbirinin aynı ise kendine saldırılar. Kendinle oynadığın bu satranç oyununda iki taraf var biri beyaz ve biri siyah sen herhangi birini oynuyorsan aslında kaybeden olmayacak. Barışlar ve varışlar kazanacak. Çünkü amaç kazanmak ya da kaybetmek değil öğrenmek ve iyi bir oyuncu olmak, oyunu öğrenmek, daha iyi bir oyun tasarlamak gerekirse, eksiklerini görmek, test etmek, ders almak, ama öğrenmek. Yarattığın, tasarladığın oyunu bir karşı taraf olmadan nasıl oynayabilirsin ki? İyi bir oyuncu olmak istiyorsan oyun bilgini artırmalısın.Bunu hiç oynamadan yapabilir misin?

Bunu anlatmadan önce şunu da eklemek istiyorum. Değişimin, DNA eklemlenmelerinin, farkındalığın artmasının, zihinsel potansiyel açılımlarının ve bilinç yükseltmelerinin  sonrasında kafa karışıklığı ve saldırı etkisi oluşabildiği belirtilmektedir. Belki, saldırılara bilinçli zihnimizle karşı koyuyor da değiliz muhtemelen. Bu nedenle bizim odaklanmamız gereken kendimizde kalmak ve duygusal durumuzu kaybetmemek ve sakin kalmak. Gerekeni kendimiz arkaplanda bilmediğimiz ve tanımlayamadığımız şeklillerde yapıyor olacağız zaten.

Okyanusta bir gemiyle yolculuk yapıyorsun ve okyanusun tadına bakmakya da gemini içeriden büyütmek için okyanusa bir pencere açıyorsun. Ve su dolmaya başlıyor içeri, o deliği kapatmazsan tabi ki batacaksın. Geminin zayıf yönlerini görmeye ve araştırmaya da başlıyorsun böylece. O deliği tabi ki bilgi kapatıyor. Dolaylı olarak deliği kapatmanın bilgisi. Limana sığınmanın bilgisi. Batarsan hayatta kalma bilgisi. Batığı kurtarma ve yeniden yüzdürme bilgisi. Okyanusun bilgisi, suyun ve rüzgarların bilgisi.Tüm bunlar bilgi işte ve bilgi böyle bir şey işte.

Bilinç evriminden söz ediyoruz. Bilinci alacakaranlık bir uzayda yüzen bir ışık demeti olarak düşünerek örneklemek istiyorum. Parlayarak yol alıyorsun ve karanlığın ve ışığın içinde büyümeye devam ediyorsun. Aslında amaç sahibisin ve amacın karanlığı azaltmak ya da savaşmak değil. Amacın bilgini artırmak, kendine varmak, bilincini genişletmek ve evrimleştirmek, bilmek, anlamak ki bu durumda ışığın ve parlaklığın artıyor. Işıkla örtüşüyorsun. Ama amacın tam olarka kendini parlatmak değilse de doğal süreç bu. Kendini kendinden uzak bir bilincine koymuşsun kendini öğrenmek için. Sen parladıkça karanlığın aydınlanması doğal süreç. Bilgi ışığı parlatan ve üreten ve koruyan şey ve her şey. Bu durumda karanlıkta seninle savaşmıyor o da kendi karanlık ışığını parlatmak için yolculuğunu yapıyor.

Savaşmıyorsan barıştasındır. Saldırmazlık ve savunmazlık ama savunmazlık savunmasızlık değil bu durumda. Kendinle barış yaptığında, kendinle barışmak için kendine aracı olduğunda, kendi kendine kendini anlattığında, kendine yardım ettiğinde savunmasızlık. Gerekli kalkanın varsa ayrıca savunmaya ihtiyaç duymazsın. Belki yanlış bir örnek olacak ama örneklemek istiyorum. Evimize giren sinekleri ve sivrisinekleri öldürüyoruz. Eğer onların giremeyeceği pencerelerimiz olsa onlara zarar vermek durumunda kalmazdık ve böylece kendimize de zarar vermezdik değil mi? Ve bize bu çıkarımı sağlayan şey bilgi. Sivrisineğin aradığı sadece kan ve o kan kokusuna gelecektir. Ve buradaki ayrımı belirleyen şeyde muhtemelen sizin farkındalığınız ve duygusal tepkileriniz olacaktır. Tıpkı bir olayın başka bir perspektiften pozitif olabileceği gibi. Daha da açıkçası evinize hırsız girmiş ve yakalıyorsunuz ve ona ateş ediyorsunuz. Onu yakalarsanız o eli boş kaçacaktır zaten. Farkına varmanız önemli.

Zihinizde yeni bir pencere yeni bir alan açıyorsunuz, genişletiyorsunuz ya da eksileri boşaltıyorsunuz ve oraya ışık ve sevgi doldurmak istiyorsunuz ama. Işık ve gölge doğal olarak o boşluğa akıyor ve bilgi süzgeçlerinizle gereken ayıklamayı yapmalısınız. Tabi ki böyle bir durumda gölge titreşimleri ve iç sesleri karşılamak için bilginin, zihninizin ve süzgeçleriniz açık olmasının faydası olacaktır. Şafağı Getirenler de sizi bilgilendirdiğimiz kadar uyarmıyoruz diyor. Bu söz farklı anlamlarla yorumlanabilir ama bende bunu bilgilendirilmek uyarılmaktan daha fazla koruyor olarak anlıyorum ve kendimi farkındalıkla, bilgimi ve bilincimi artırarak korumaya çalışıyorum. Çatışmalar, negatif iç sesler, kendini değersiz hissetme, saldırı altında hissetme, korkular, tüm bunlar etkiler ve saldırılar ise böyle etiketliyorum ve sınıflıyorum, tüm bunlar olduğunda farkındalığımı açık tutmaya ve ışıkla neşeyle bloklamaya çalışıyorum, kendime saldırmadan. Kendimi kendimden koruyarak, kendimle savaşarak ama barış için savaşarak... Kendime ve kendime de öğreterek...

Kendine saldırılar. Pozitif anlatılar anlatmak istiyoruz ve denebilir ki iyi kötü yok ve bir noktadan perspektiften hepsi pozitif ve anlatılmalı. Bu da pozitif anlatılabilir ama herkes kendi yolculuğundaysa kendisi hazır olduğunda bir sonraki basamağa çıkacaktır yani hazır olduğunda bu durumda kendine saldıracaktır. Bu durumda da denilebilir ki ekşi tarif edilmeden tatlıyı nasıl tarif edeceksin. Bu nedenle kendimce bunu da yazmak ve paylaşmak istedim.Yaşananlar saldırı ya da başka bir şey bilmiyorum ama çok zor hissettirdiği dönmelerde oldu tabi ki. Kasyopya transkriptlerinde programlama ile baş edilebilmesi için öncelikle onun varlığının kabul edilmesi gerektiği belirtiliyor. Belki de bilmemiz gereken ne kadar dönersek dönelim eğer odaklanmışsak ve öğrenmişsek başımızın dönmeyeceğini ve düşmeyeceğinizi hatırlamamız ve kendimizde kalmamız.

Korunma ve Bloklama için yaptıklarım ..

Farkındalık
Zihinsel blok
Zihni ve bilinci 4-7B aralığında tutma.  

Sahte kişilik, iç sesler ve kendiyle çalışma uygulamaları.
Telkin ve etki İç Sesleri bulma ve tekrarlama, döndürme geri sorma, içsel takip vb. uygulamaları
Kendi berrak iç sesini bulma ve ona odaklanma.

Merkezlenme olarak tanımlanan kendine odaklanış. Kendi içinde olma. Kendimin güzel eviyim. Kendimin yuvasıyım uygulamaları. Kendimin sığınağıyım uygulaması. Fırtına dinecek sığınağım güvenli çünkü onu ben kendim için yeterince korunaklı yaptım vb.
Ve en etkili yollardan biri sözlere ve seslere ihtiyacı olmadığı kavrama ve susma ve susturma...


Kasyopya’dan
Bilgi korur: Bilgiyle farkındalık artar, farkındalık karşılaşılan durumlarla baş edebilme de, hatta bazı durumların düzeltilmesinde temel oluşturur.
Duygusal anomalilerin bilgi tabanızı bulandırmasına izin vermeyin: bilgi korur, bilgisizlik/ihmal tehlike yaratır.
Bilgi neye karşı koruyor, bir örnek: dönüşüm sonrası travma ve kafa bulanıklığına karşı sizi korur.

0 yorum:

Yorum Gönder